Geleneksel diyet programlarına alternatif bir yaklaşım olarak öne çıkan psikodiyet, yalnızca kilo vermeyi değil, bireyin sağlıklı yaşam alışkanlıkları geliştirmesini hedefliyor. Bayındır Söğütözü Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Esma Nazlı Bulut’un açıklamalarına göre, psikodiyet bedensel, zihinsel ve duygusal süreçleri bir arada değerlendiren bütüncül bir model sunuyor.
Klasik diyet listeleri ve yasaklarla dolu programlardan sıkılanlar için geliştirilen bu yöntem, bireyin yeme alışkanlıklarını sadece kalori üzerinden değerlendirmek yerine, bu alışkanlıkların arkasındaki duygusal nedenleri ortaya koymayı amaçlıyor.
Katı kurallar yerine esnek yaklaşımlar
Diyetisyen Esma Nazlı Bulut’a göre, psikodiyetin temel amacı bireyin beslenme ile kurduğu ilişkiyi fark etmesi ve bu ilişkinin sağlıklı bir temele oturtulması. Bu süreçte “yasak” kavramı yerine, kişiye özel ve sürdürülebilir beslenme önerileri ön plana çıkıyor.
Bulut, “Neden yediğini anlayan birey, ne zaman ve ne kadar yemesi gerektiğini de öğrenir. Bu da kalıcı yaşam alışkanlıklarının temelini oluşturur.” ifadelerini kullandı. Psikodiyet; yeme davranışlarını tetikleyen duygusal durumları anlamak, olumsuz beden algısını olumluya çevirmek ve duygusal yeme ile başa çıkmak gibi başlıklarla bireyin iç dünyasına da odaklanıyor.
Kimler için öneriliyor?
Psikodiyet, özellikle duygusal yeme alışkanlığı olan, diyet listelerinden bunalan, yeme bozukluğu yaşayan, obeziteyle mücadele eden ya da sağlıklı beslenmeyi yaşam biçimi haline getirmek isteyen bireyler için etkili bir yöntem olarak öneriliyor.
Bulut, bu yöntemin yalnızca bir diyet programı değil, bireyin yaşam tarzını yeniden inşa eden bir farkındalık süreci olduğunu vurguluyor. Bu süreçte etiketleme, yargı, ödül-ceza sistemi gibi klasik yaklaşımların yerini destekleyici, farkındalık odaklı ve esnek bir rehberlik anlayışı alıyor.
Uzman desteği şart
Psikodiyet yaklaşımının etkili ve sağlıklı bir şekilde uygulanabilmesi için uzman rehberliği şart. Bulut, bu yöntemde klasik anlamda diyet listesi verilmediğini, bunun yerine bireye özel beslenme eğitimi, tüketim takibi ve duygusal farkındalık çalışmaları yapıldığını belirtiyor.
Bu bütünsel yaklaşım sayesinde birey, hem fiziksel hem de ruhsal açıdan beslenme alışkanlıklarını yeniden yapılandırabiliyor. Uzmanlar, özellikle duygusal yeme atakları yaşayan bireylerin kısıtlayıcı diyetlerden kaçınması ve mutlaka profesyonel destek alması gerektiğini belirtiyor.
