Ege Denizi’nde artan sismik hareketlilik üzerine uzmanlar, yaşanan deprem fırtınasını değerlendirdi. Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, şu anda yaşananların Türkiye’yi büyük ölçüde etkilemeyecek depremler olduğunu ancak tsunami riskinin bulunduğunu belirtti. Gazi Üniversitesi Afet Yönetimi ve Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Abdussamet Arslan ise Helen Yayı fayının güneybatı Türkiye için ciddi risk taşıdığını vurguladı.
TSUNAMİ RİSKİ VAR
Son dönemde Ege Denizi'nde kaydedilen 400'ün üzerinde deprem, uzmanlar tarafından normal bir durum olarak değerlendirilmiyor. Prof. Dr. Hasan Sözbilir, bu sismik hareketliliğin büyük olasılıkla üst kabukta gelişen ve Türkiye'deki batı kıyılarını etkilemeyecek depremler olduğunu söyledi. Ancak bölgede tsunami tehlikesinin bulunduğuna dikkat çekti. 1956 yılında Bodrum’da yaşanan tsunami olayına atıfta bulunarak, şu anki deprem fırtınasının benzer bir riski beraberinde getirebileceğini belirtti.
Sözbilir ayrıca, bölgenin volkanik etkinliklerin de etkisi altında olduğunu ifade etti. Bu depremler, volkanik hareketlerin de tetikleyebileceği aktivitelere bağlı olabileceği için sadece tektonik açıdan değerlendirilmesinin yanıltıcı olabileceğini söyledi.
Gazi Üniversitesi'nden Prof. Dr. Abdussamet Arslan ise, Ege Denizi'ndeki depremlerin Helen Yayı üzerinde yoğunlaştığını belirtti. Bu bölgenin, Türkiye’nin güneybatı bölgesindeki yerleşim alanlarını etkileyebilecek büyük depremlere yol açma potansiyeline sahip olduğunu kaydetti. Arslan, fayın kırılması durumunda 7 büyüklüğünde bir depremin yaşanabileceğini ve bu nedenle bölgede önlem alınmasının önemli olduğunu vurguladı.
SU ÇEKİLMESİNİN DEPREMLE ALAKASI YOK
Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Ege Denizi'ndeki deprem fırtınasının aylarca sürebileceğini belirterek, geçmişte benzer olayların yaşandığını ancak bunların volkanik aktivitelerle sonuçlanmadığını ifade etti. Ayrıca, sosyal medyada İzmir Körfezi'nde yaşanan su çekilmesinin doğa olaylarıyla ilişkili olduğunu ve depremle bağlantılı olmadığını söyledi.
Bu gelişmeler, uzmanlar tarafından dikkatle izlenmeye devam ediliyor ve bölgedeki yerleşim yerlerinde önlemler alınması gerektiği belirtiliyor.
