Nöbetçi Eczaneler
Prof. Dr. Ayşe Bora Tokçaer, beyin sağlığını korumak için sigara ve alkolden kaçınmanın ve düzenli egzersiz yapmanın önemine dikkat çekiyor.
Türkiye Parkinson Hastalığı Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Tokçaer, çocukluktan itibaren egzersizi hayatın bir parçası haline getirmenin çok önemli olduğunu vurguluyor.
Tokçaer, beyin hastalıklarının her yaş grubunda görülebileceğini belirtiyor ve baş ağrısından inmeye, Alzheimer ve Parkinson gibi dejeneratif hastalıklardan epilepsiye kadar birçok rahatsızlığın bu gruba dahil olduğunu ifade ediyor.
Özellikle 60 yaş üzerinde beyin damar hastalıklarının daha sık görüldüğünü belirten Tokçaer, bu yaş grubunun aynı zamanda Alzheimer ve Parkinson hastalığı açısından da risk taşıdığını söylüyor.
Risk Faktörleri ve Beyin-Damar Hastalıkları
Tokçaer, beyin-damar hastalıklarında genetik durum ve yaş gibi değiştirilemez risk faktörlerinin yanı sıra, sigara kullanımı, hipertansiyon, şeker hastalığı ve kolesterol yüksekliği gibi değiştirilebilir risk faktörlerinin de bulunduğunu belirtiyor. Bu faktörlerin beyin damar hastalığı riskini artırdığını vurguluyor.
Baş ağrılarının çeşitli nedenlerle her yaş grubunda görülebileceğini belirten Tokçaer, sık ve şiddetli baş ağrılarının nöroloji uzmanına başvurulmasını gerektirdiğini söylüyor. Baş ağrılarının nörolojik olmayabileceğini, ancak nöroloğun hastayı değerlendirip uygun alana sevk edeceğini belirtiyor.
Beyin Sağlığını Koruma Önerileri
22 Temmuz’un Dünya Beyin Günü olduğunu hatırlatan Tokçaer, bu yılın temasının “beyin sağlığı ve korunma” olduğunu belirtiyor. Beyin sağlığını korumak için sigara ve alkolden kaçınmanın yanı sıra düzenli egzersizin önemini vurgulayan Tokçaer, çocukluktan itibaren egzersizin hayatın bir parçası haline getirilmesi gerektiğini söylüyor. Akdeniz tipi beslenme, taze sebzeler ve meyveler, özellikle böğürtlen gibi koyu ve taneli meyveler, yeşil sebzeler ve taneli tahılların tüketilmesi öneriliyor. Ayrıca, günde 6-7 saat gece uykusunun beyin sağlığı için koruyucu olduğunu belirten Tokçaer, sosyal aktiviteler, bilmece ve bulmaca çözmek, kitap okumak ve tartışmanın da faydalı olduğunu ekliyor.
Parkinson hastalığının genellikle 60 yaş üzerinde yüzde 1, 80 yaş üzerinde ise yüzde 3 oranında görüldüğünü belirten Tokçaer, Türkiye’de Parkinson hastalığına yönelik farkındalığın arttığını söylüyor. Tokçaer, Parkinson hastalığının genellikle 50-55 yaş üzerinde görülse de, 40 yaş öncesinde de başlayabileceğini ve bu durumda genetik nedenlerin araştırıldığını ifade ediyor. Ayrıca, Parkinson hastalarının dörtte birinde titreme belirtisi olmadığını belirtiyor ve hareket yavaşlığı, mimiklerde azalma gibi belirtilerin nöroloji uzmanına başvurmayı gerektirdiğini vurguluyor.
Parkinson hastalığının kesin tedavisi olmasa da, kullanılan ilaçlarla hastalığın seyrinin yavaşlatılabildiğini belirten Tokçaer, belirtiler başlamadan önce koruyucu tedavilere başlanmasının hastalığın durdurulmasında önemli gelişmeler sağladığını söylüyor. Tokçaer, birkaç yıl içinde bu yeni tedavilerin pratiğe yansıyacağını düşünüyor.