Bilim dünyası, uzay araştırmaları tarihinde yeni bir dönemin kapılarını araladı. ABD tarafından Şili’deki Vera C. Rubin Gözlemevi’ne kurulan ve şu anda dünyanın en büyük astronomi kamerası unvanını taşıyan sistem, uzayın "filmini" çekmeye resmen başladı.
Yaklaşık 2,8 ton ağırlığındaki bu dev kamera, 8,4 metrelik Simonyi teleskopuna entegre edildi. 3200 megapiksel çözünürlüğe sahip olan kamera, gökyüzünü olağanüstü detaylarla kayda alarak bilim insanlarına eşsiz veriler sunuyor.

Her gece uzayın zaman atlamalı kaydı yapılıyor
“Legacy Survey of Space and Time (LSST)” projesi kapsamında geliştirilen sistem, her gece binlerce kare çekerek evrenin zaman içindeki değişimini adeta bir “film” gibi belgelemeyi hedefliyor. Kamera, gökyüzünü 3-4 gece aralıklarla tarayarak Güney Yarımküre'nin tamamını gözlem altına alıyor. Bu süreçte günde 20 terabayta yakın veri kaydediliyor.
İlk görüntülerin yalnızca sistemin kapsayacağı evrenin %2’sini gösterdiği belirtilirken, bu bile gökyüzünün devasa boyutlarını gözler önüne serdi.
Süpernova, asteroit, karanlık madde: Hepsi bu lensin altında
Kamera sistemi, sadece galaksileri değil; süpernova patlamaları, asteroit geçişleri, yıldız kümeleri gibi sayısız kozmik olayı da anlık olarak yakalayabiliyor. İlk gözlemler sırasında sadece bir gecede 2000’in üzerinde yeni asteroit tespit edildi. Bunların 7’si, Dünya’ya yakın geçiş yapabilecek sınıfta yer alıyor.
Uzmanlara göre bu hızla devam edilirse önümüzdeki birkaç yıl içinde milyonlarca yeni gök cismi keşfedilebilir. Ayrıca, görüntülerdeki parlaklık değişimleri sayesinde karanlık madde ve enerjiye dair daha net çıkarımlar yapılması da bekleniyor.

Halk da gözlem yapabilecek
Projenin en dikkat çeken yanlarından biri ise elde edilen verilerin yalnızca akademisyenlerle sınırlı kalmayacak olması. Rubin Gözlemevi, elde ettiği tüm görselleri internet üzerinden kamuya açık şekilde paylaşacak. Böylece uzay meraklıları da evrenin değişimini gerçek zamanlı takip edebilecek.
Bilim için dev adım
Uzay araştırmalarında çığır açan bu gelişme sayesinde, evrenin oluşumu, genişlemesi, yıldızların evrimi ve karanlık maddenin gizemi gibi sorulara yanıt bulunması hedefleniyor. Bilim insanları, bu projeyle birlikte sadece gözlem değil, aynı zamanda erken uyarı sistemleri açısından da büyük ilerleme kaydedileceğini belirtiyor.




