Bir Paris çıkar mı Kütahya’dan?

Çıkmaz tabi!

Ya hu niye çıksın? Kütahya’dan ancak Kütahya çıkar. Niçin başka bir yer ile kıyas edelim ki? Üstelik onca derdimiz varken niye yenilerini ekleyelim ki?

Habere göre "Barlar Sokağı", Kütahya Belediyesi'nin kafe yoğunluklu bir caddeyi, yeni alkollü içki satışı yapan işletmelerin açılmasına izin verilecek bir "alkollü içki bölgesi" olarak belirleme girişimi anlamına gelmektedir. Bu girişim, Eskişehir'deki benzer bir konsept olan "Barlar Sokağı"na benzetilmektedir. Yani, kafelerin bulunduğu bir caddenin, alkollü mekanların yoğunlaştığı bir bölgeye dönüştürülmesi kastedilmektedir. (Haber: https://kutahyaekspres.com/kutahya-belediyesi-kafelerin-bulundugu-caddeyi-barlar-sokagi-mi-yapacak)

Kütahya’dan bir Eskişehir çıkar mı?

Çıkmaz! Niçin çıksın?

Bazı şeyler doğal akışı içinde olur. Kütahya’da doğal akış içinde olmamış olanı zorla oldurmaya çalışmak sorunları da beraberinde sürüklemesi demek. Eskişehir bu yerlerden ne iyilik görmüş ki Kütahya da aynısını yapmak istesin? Bizim bilmediğimiz nedir? Lütfen bizimle de paylaşın ki biz de sizinle birlikte mücadele edelim. Eskişehir’in özenilecek bir tek bu özelliğini mi buldunuz ayrıca?

Sanırım biz yanlış anlamış olmalıyız. Başka türlü izahı olamaz. Yanlış anlamışsak da izah edin lütfen hepimiz rahatlayalım.

Alkollü İçki Bölgesi Ne?

Türkiye'de alkollü içki bölgesi (veya yasal adıyla içkili yer bölgesi), belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde belediye meclisi, bu sınırlar dışında ise il genel meclisi tarafından, valilik veya kaymakamlığın görüşü alınarak belirlenen özel bir alanı ifade eder.

Bu bölgeler, şarap ve bira dahil her türlü alkollü içeceğin sunulabileceği ve tüketilebileceği iş yerlerinin (barlar, lokantalar, gazinolar vb.) açılabileceği yerlerdir. İçkili yer bölgesi haricinde alkollü içki satışı yapılan bir yer açılamaz.

Ancak, bu bölgelerin belirlenmesinde bazı kısıtlamalar bulunur:

Mesafe Kısıtlamaları: Hükümet binaları, hapishaneler, ibadethaneler (camiler, kiliseler vb.), dini kurumlar, okullar, öğrenci yurtları ve anaokullarına yüz metreden daha yakın mesafede içkili yer bölgesi belirlenemez.

Diğer Kısıtlamalar: Otoyollar ve karayollarının her iki tarafında belirli bir mesafeden daha yakın, otogar ve otobüs terminallerinde, tehlikeli madde üretilen/depolanan yerlerin yakınında alkollü içki bölgesi oluşturulamaz.

Bu düzenlemeler, genellikle alkollü içki satışının ve tüketiminin kontrol altında tutulması, kamu düzeni ve asayişin sağlanması, özellikle hassas konumdaki kurum ve yerlerin korunması amacıyla yapılır. Bu nedenle, bir alanın "alkollü içki bölgesi" olarak belirlenmesi, o bölgenin çevresindeki sosyal ve fiziksel yapıya uygunluğunun dikkatle değerlendirilmesini gerektirir.

Peki, bütün bu şartları karşılıyor mu Kütahya’da düşünülen bölge?

Elbette karşılamıyor. Üstelik karşılasa bile Kütahya’nın yapısına uymayacaktır.

-Emniyet teşkilatı camilerin, mezarlıkların, öğrenci yurtlarının ve ailelerin ikamet ettiği bölgenin uygun olmadığını belirtmiş.

-Trafik için son derece uygunsuz olduğunu da ilave etmiş. Trafik güvenliğini zorlaştıracaktır bu uygulama hayata geçerse. Zaten dar olan yollar bu uygulama ile felç olacaktır.

-Zaten var olanlara yenilerinin eklenmesi demek suçların da katlanması demek. Suç oranları daha da yükselecektir.

-Ahlaki ve kültürel değerlerin zaten yozlaşmaya yüz tuttuğu ve önünün alınamadığı böyle bir zamanda bunu hızlandırmaya çalışmanın anlamı ve hedefi nedir?

-Alkol ve trafik sorunları at başı gidiyor. Şehrin o bölgesi artık hiçbir zaman güvende olmayacaktır.

-Alkol ve suç oranları da öyle… Alkol işin içine girdiğinde güvenlik düşüyor.

-Gürültü kirliliği, halkın yaşam kalitesinde düşme, bölgenin aile yaşamına uygunluğunun zedelenmesi…

Daha bir sürü sebep sayılabilir. Üstelik bu sebepler uydurma sebepler de değil. Hepsi gözümüzün önünde.

Alkol almak isteyen insanların önündeki engel nedir? Hiç engel yok. Onlara özel bir bölge zaten var. O bölge suç oranlarının yüksekliği ile gündem oluyor sürekli.

Kütahya halkının böyle bir talebi mi var?

Sahiden böyle bir ihtiyaç varsa bütün Kütahya toplanıp bu sorunu çözelim. Yok yasal olarak böyle bir bölge belirlenmesi gerekiyorsa yer seçimi konusunda daha titiz olmak gerekiyor.

Yer seçimi konusunda…

-Yasal ve fiziksel uygunluk asla göz ardı edilmemeli.

-Mevcut yasal kısıtlamalar harfiyyen göztilmeli. İbadethane, okullar, hastaneler, öğrenci yurtları, resmi binalar, çocuk koruma birimleri vb. yerlerden uzakta olmalı.

-Seçilen bölgenin alt yapısı yeterli olmalı. Trafik alt yapısı, ulaşımı, konaklaması, otoparkı… Hepsi yeterli olmalı. Toplumun geri kalanına engel olmayacak şekilde dizayn edilmiş olmalı.

-Mevcut mahalle dokusu zedelenmemeli. Mahallenin yapısını bozacak girişimlere izin verilmemeli. Mahalle kültürümüzü dönüşüme zorlayacak şeylere izin verilmemeli.

-Toplumsal değerlerimizin zamanla hasara uğramaması için planlamalar doğru yapılmalı.

-Suç oranlarının nasıl etkileneceği çok önceden hesaplanmalı. Planlamadaki en önemli unsurların başında bu gelmeli.

-Asayiş riskleri bütün birimlerle birlikte değerlendirilmeli.

-Gürültü kirliliğinin artık en önemli çevre etkenlerinden birisi olduğu unutulmamalı.

Daha yazacak çok şey var…

Belediye yönetimi halkın tepkilerine kulak vermeli. İlla yapacaklarsa en azından kanunlar çerçevesinde ve halkın çıkarları gözetilerek bu yapılmalıdır. Geleceği iyi planlanmalıdır. Dönüşü olmayan şeyler bunlar. Verdiği zarar bugünle ölçülemez.