Balıkesir’in Karesi ilçesinde yaşayan Elif ve Murat Koç çifti, hamilelik sürecinde doktor kontrolleri sırasında bebeklerinin anne karnındaki amniyon sıvısının fazla olduğunu öğrendi. Yapılan detaylı kontrollerde bu durumun, doğuştan yemek borusu yokluğunu (özofagus atrezisi) işaret edebileceği söylendi.
Bebek, 32 haftalıkken dünyaya geldi ve yapılan tetkiklerle yemek borusunun olmadığının kesinleştiği bildirildi. Bu nadir görülen durumun ardından, Çocuk Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Hanifi Okur ve ekibi Alya Lina bebeği 5 günlükken ameliyata aldı. Yaklaşık 3 saat süren zorlu operasyonda bebeğe yeni bir yemek borusu yapıldı.
MİLYONDA BİR GÖRÜLEN VAKA
Prof. Dr. Okur, ameliyat süreciyle ilgili yaptığı açıklamada, bu tür vakaların milyonda 2-3 oranında görüldüğünü ve oldukça hassas bir cerrahi müdahale gerektirdiğini belirtti.
Yemek borusunun üst kısmının damarlar arasından dikkatle çıkarıldığını anlatan Okur, ayrıca atardamarın anatomik olarak sağ tarafta yer aldığını ve operasyonun bu nedenle daha da dikkat gerektirdiğini vurguladı.
Ameliyatın ardından 43 gün yoğun bakımda kalan bebek, anne sütüyle beslenmeye başladı ve sağlık durumu normale döndü.
AİLEDEN DOKTORLARA TEŞEKKÜR
Anne Elif Koç, hamilelik sürecinde duyduğu endişelerin yerini büyük bir mutluluğa bıraktığını söyledi. “O zor süreci atlattık, şimdi kızım kucağımda ve sağlıkla büyüyor. Çok şükür,” diyerek yaşadıkları duygusal süreci aktardı.
Baba Murat Koç da doktorlara minnettarlığını dile getirerek, “Çocuğumuzun yeniden doğduğunu hissettik. Başta Prof. Dr. Mehmet Hanifi Okur olmak üzere tüm sağlık çalışanlarına teşekkür ediyoruz,” dedi.
BESLENME VE TAKİP ÇOK ÖNEMLİ
Prof. Dr. Okur, ameliyat sonrası bebekte yutma güçlüğü, daralma gibi komplikasyonlar olabileceğini ve düzenli takip gerektiğini belirtti. Ayrıca, beslenme sırasında bebeğin başının dik tutulması gerektiğini, gerekirse balon uygulaması gibi destek tedavilerin yapılabileceğini söyledi.
Alya Lina bebeğin yaşadığı bu zorlu ama umut verici süreç, tıp dünyasında nadir karşılaşılan doğumsal anomalilerin modern cerrahiyle nasıl başarılı şekilde tedavi edilebildiğini bir kez daha gözler önüne serdi.
