Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), yayımladığı 2025 Çocuk Beslenme Raporu ile küresel ölçekte dikkat çekici bir uyarıda bulundu. Rapora göre, obezite bu yıl ilk kez zayıflığın önüne geçti.
Dünya genelinde 5-19 yaş arası 188 milyon çocuk ve ergen – yani her 10 kişiden 1’i – obeziteyle mücadele ediyor.
2000 yılında %3 seviyesinde olan obezite oranı, 2024 itibarıyla %9,4’e yükseldi. Buna karşın zayıflık oranı aynı dönemde %13’ten %9,2’ye düştü. Bu tablo, malnütrisyonun artık yalnızca yetersiz beslenme anlamına gelmediğini, obezitenin de ciddi bir küresel sorun haline geldiğini gösteriyor.
PASİFİK ADALARI VE YÜKSEK GELİRLİ ÜLKELERDE TEHLİKE BÜYÜYOR
UNICEF verilerine göre, Pasifik Adaları ülkeleri obezitenin en yoğun görüldüğü bölgeler arasında. Niue’de 5-19 yaş grubunun %38’i, Cook Adaları’nda %37’si ve Nauru’da %33’ü obeziteyle yaşıyor. 2000’den bu yana bu oranların iki katına çıkması, geleneksel beslenmeden ucuz ve enerji yoğun ithal gıdalara geçişle ilişkilendiriliyor.
Öte yandan yüksek gelirli ülkelerde de tablo endişe verici. Şili’de 5-19 yaş arasındaki çocukların %27’si, ABD’de %21’i ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde %21’i obeziteyle yaşıyor. Uzmanlara göre bu oranlar, çocukluk çağında obezitenin yalnızca gelişmekte olan ülkelerle sınırlı olmadığını kanıtlıyor.

ÇOCUKLARDA SAĞLIK RİSKLERİ ARTIYOR
Obezite, yalnızca fazla kilo anlamına gelmiyor; ilerleyen yaşlarda ciddi sağlık risklerini beraberinde getiriyor. Obez çocuklar, tip-2 diyabet, yüksek tansiyon, kalp-damar hastalıkları ve bazı kanser türleri gibi yaşamı tehdit eden hastalıklarla karşı karşıya kalıyor. UNICEF’in verilerine göre, dünya genelinde 5-19 yaş grubundaki 391 milyon çocuk fazla kilolu ve bunların büyük kısmı obezite sınırında.
UNICEF İcra Direktörü Catherine Russell, “Artık malnütrisyon dediğimizde sadece zayıf çocuklardan söz etmiyoruz. Obezite hızla büyüyen bir sorun. Ultra işlenmiş gıdalar, çocukların diyetinde meyve, sebze ve proteinin yerini alıyor. Bu durum, çocukların büyüme ve zihinsel gelişimini doğrudan tehdit ediyor” açıklamasında bulundu.
ULTRA İŞLENMİŞ GIDALARIN PAZARLAMA ETKİSİ
Rapora göre, ultra işlenmiş gıdaların çocuklara pazarlanması obezitenin en büyük tetikleyicilerinden biri. Şeker, tuz, rafine nişasta ve sağlıksız yağ açısından zengin olan bu ürünler, marketlerde ve okul kantinlerinde yaygın olarak bulunuyor. Ayrıca dijital pazarlama sayesinde gıda endüstrisi gençlere doğrudan ulaşabiliyor.
UNICEF’in 64.000 gençle yaptığı küresel ankete göre, gençlerin %75’i son bir hafta içinde gazlı içecek veya fast food reklamı gördüğünü, %60’ı ise bu reklamların iştahlarını artırdığını belirtti. Çatışma bölgelerinde bile gençlerin %68’i benzer reklamlarla karşılaşıyor.

EKONOMİK YÜK TRİLYON DOLARLARA ULAŞACAK
Obezite sadece sağlık değil, aynı zamanda ciddi bir ekonomik sorun da yaratıyor. UNICEF’in projeksiyonlarına göre, 2035 yılına kadar aşırı kilo ve obezitenin küresel ekonomik maliyeti yıllık 4 trilyon ABD dolarını aşacak. Örneğin Peru’da obeziteye bağlı sağlık sorunlarının yaşam boyu maliyeti 210 milyar doları bulabilir.
UNICEF’TEN HÜKÜMETLERE ACİL ÇAĞRI
Raporda bazı ülkelerin aldığı olumlu önlemlere de dikkat çekiliyor. Örneğin Meksika, yüksek obezite oranları nedeniyle okullarda şekerli içecekler ve ultra işlenmiş gıdaların satışını yasakladı. Bu adım, 34 milyon çocuğun daha sağlıklı bir beslenme ortamına kavuşmasını sağladı.
UNICEF, tüm hükümetlere şu adımları atma çağrısında bulunuyor:
· Çocukların gıda ortamlarını iyileştirecek zorunlu politikalar (gıda etiketleme, pazarlama yasakları, vergiler ve sübvansiyonlar),
· Aileleri ve toplulukları bilinçlendirecek sosyal davranış değişikliği programları,
· Okullarda ultra işlenmiş gıdaların yasaklanması ve reklamların engellenmesi,
· Kamu politikalarının gıda endüstrisi etkisinden korunması,
· Yoksul ailelerin sağlıklı gıdaya erişimini artıracak sosyal koruma programlarının güçlendirilmesi.
Russell, “Birçok ülkede hem zayıflık hem de obezite aynı anda görülüyor. Çocukların büyüme ve gelişimini desteklemek için besleyici ve uygun fiyatlı gıdaya erişimi sağlamak artık bir zorunluluk” ifadelerini kullandı.




