Nevşehir’in Avanos ilçesinde bulunan 1890 yapımı Kayıkçı Konağı, yıllara meydan okuyan mimarisiyle artık kadın çini ustalarının buluşma noktası.
Yukarı Mahalle Kayıkçı Sokak’ta yer alan ve yaklaşık 135 yıldır ayakta kalan taş konak, geçmişte barınma amacıyla kullanılan ahır bölümünün restore edilmesiyle sanat atölyesine dönüştü.
Tarihi yapının alt katında kurulan bu atölyede, kadın sanatçılar ellerine fırçayı alıp seramik yüzeylere Hitit ve Anadolu motifleri işliyor.
Her biri tamamen el emeğiyle üretilen çiniler, hem yerli hem yabancı turistlerin ilgisini çekiyor.
Renklerin ve desenlerin iç içe geçtiği bu mekan, aynı zamanda bölge kadınlarının ekonomik kazanç elde ettiği üretken bir alan haline geldi.
“GEÇMİŞİ GELECEĞE TAŞIMANIN KEYFİNİ YAŞIYORUZ”
Atölyeyi işleten 48 yaşındaki Ayşe Karataş, çini sanatına 30 yaşında başladığını ve son 8 yıldır çalışmalarını bu tarihi konakta sürdürdüğünü söyledi.
Konağın taş duvarlarının kendisine ilham verdiğini belirten Karataş, duygularını şu sözlerle anlattı:
“İstanbul’da sarayda kayıkçılık yapan kişi, Avanos’a döndüğünde bu konağı yapmış ve adını Kayıkçı Konağı koymuş.
8 yıldır burada kendi sanatımızı güzel bir ortamda yapmaktan keyif alıyoruz. Çizim, boya, sırlama ve fırınlama süreçlerinin hepsini biz yapıyoruz.
Şablon kullanmadan, tamamen özgün desenlerle çalışıyoruz. Özellikle Hitit dönemine ait motifleri panolara işlemek bana ayrı bir huzur veriyor. Bu, geçmişi geleceğe taşımak gibi bir his.”
KADIN SANATÇILAR EL EMEĞİYLE DÜNYAYA AÇILIYOR
Atölyede çalışan 54 yaşındaki Aynur Tuğ, yaklaşık 10 yıldır seramik ve çini sanatıyla uğraştığını belirtti. Tuğ, belediye kursunda öğrendiği bu sanatın hayatında önemli bir yer edindiğini vurgulayarak şöyle konuştu:
“Annemin çocukluğu da bu mahallede geçmiş. Böyle tarihi yapılarda çalışmak bana büyük huzur veriyor. Burada yaptığımız eserler, turistler aracılığıyla tüm dünyaya yayılıyor. Her ürün bir anlam, bir kültür taşıyor.”
40 yaşındaki Hadiye Toprak Öcalan ise 25 yıldır bu alanda çalıştığını belirterek, konaktaki atmosferin üretkenliğini artırdığını söyledi:
“Bu işin içinde büyüdüm diyebilirim. Tarihi bir yapıda, geçmişin izlerini taşıyan duvarların arasında üretim yapmak insana farklı bir enerji veriyor.
Burada hem sanat yapıyoruz hem de kültürümüzü yaşatıyoruz.”
