Zayıflama sürecinde yapılan en büyük hatalardan biri, düşük kalorili diyetlerle vücudu yetersiz enerjiye mahkûm etmektir. Bu durum, ilk etapta kilo kaybı sağlasa da uzun vadede kas erimesine yol açar. Oysa sağlıklı ve sürdürülebilir kilo kaybı için kas kütlesinin korunması büyük önem taşır.
KALORİ AÇIĞI KASLARA ZARAR VERİYOR
Her vücut; yağ, su ve kas oranına göre çalışır. Metabolizma, yaşamı sürdürebilmek için günlük enerjiye ihtiyaç duyar. Ancak bu enerji, dışarıdan yeterli kalori alınmadığında karaciğerdeki glikojen ve kaslardaki depo şekerden sağlanır. Bu durum kısa sürede kasların erimesine neden olur.
Sadece düşük kalorili değil; aynı zamanda dengesiz makro besin dağılımına sahip diyetler de kas yapısını tehdit eder. Örneğin düşük karbonhidrat, yüksek proteinli diyetler gibi yüksek karbonhidrat, düşük proteinli diyetler de kas kaybına sebep olabilir. Çünkü kas dokusu büyük oranda proteinden oluşur ve yeterince protein alınmadığında vücut kasları parçalamaya başlar.
EGZERSİZ ÖNCESİ DOĞRU BESLENMENİN ÖNEMİ
Kas kütlesini korumak ve geliştirmek isteyen bireyler için egzersiz öncesi beslenme kritik bir rol oynar. Egzersizden 3-4 saat önce karbonhidrat ve protein bakımından zengin bir öğün tüketmek, performansı artırırken kas kaybını da önler.
İdeal egzersiz öncesi öğünler:
-
Hindili sandviç, meyve ve spor içeceği
-
Ballı ve fıstık ezmeli tost
-
Meyveli yoğurt ve krokan
-
Esmer şekerli bademli yulaf ezmesi, yağsız süt ve muz
-
Az yağlı süzme peynir, kraker ve üzüm
-
Marul ve domatesli yağsız hamburger, salata, yoğurt ve meyveli parfe
Egzersizden 30-60 dakika önce ise daha hafif öğünler tercih edilmelidir:
-
Bir parça meyve veya reçelli sandviç
-
Spor içeceği veya su
KAS KAYBINI ÖNLEMENİN EN ETKİLİ YOLU: DENGELİ BESLENME VE PLANLI EGZERSİZ
Kas sağlığı için diyet kadar egzersiz planlaması da önemlidir. Egzersiz öncesi hangi saatte ne yiyeceğinizi test ederek vücudunuzun tepkilerini gözlemleyin. Su tüketimi gibi basit detaylar bile kas gelişiminde fark yaratabilir.





