Nöbetçi Eczaneler
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İstanbul’da düzenlenen 14. Türk-Arap Ekonomi Forumu (TAF) “İşbirliğinde Yeni Dönem” temasıyla gerçekleştirilen programa katılarak panelin moderatörlüğünü üstlendi.
Panelin yönetiminde, üç soru üç cevap yaklaşımını benimseyen Bakan Şimşek, küresel ekonomideki mevcut süper güç olan ABD ile Çin arasındaki ticari gerilimin yansımalarını ele aldı.
Şimşek, küresel ekonomik büyümenin yavaşladığına dikkat çekti ve bu yavaşlama ile başa çıkmak için bölgesel ticaretin ve yatırımın geliştirilmesinin gerekliliğini vurguladı.
Ayrıca, Türkiye ve Orta Doğu’nun ekonomik, siyasi ve jeopolitik sorunlarla mücadele etmek için işbirliği yapması gerektiğini ifade etti.
“Karşılıklı ikili yatırımları nasıl artırabiliriz” başlıklı sorusuyla panele katılan Arap dünyası temsilcilerine şu soruyu yöneltti:
“Bölge içi ticaret entegrasyonu dünya genelinde çok düşük seviyede. Bölge ticareti, genel ticaretin yalnızca yüzde 17’sini oluşturuyor, bu da petrolü çıkardığınızda. Oysa Avrupa’da bu oran yüzde 70’e ulaşıyor. Sizce, politika yapıcılar ve iş dünyası olarak, ticaret entegrasyonunu nasıl artırabiliriz? Karşılıklı ikili yatırımları nasıl teşvik edebiliriz? Bizi kısıtlayan nedir? Neden Asya, Avrupalı komşularımız veya Amerikalılar kadar başarılı olamıyoruz? Sizce bu konuda bizi engelleyen unsurlar nelerdir?”
Bakan Şimşek, oturum sırasında ayrıca şunları dile getirdi:
“Türkiye ve Mısır gibi bölge ülkeleri, Suudi Arabistan, Katar ve Kuveyt gibi diğer ülkelerden farklı olarak hala finansal desteğe ihtiyaç duyuyor. Bu destek için reformlar yapılmalı ve kredibilite artırılmalıdır. Yapılan reformlar uygulanmalı, sermaye akışı sağlanmalı ve büyümeyi desteklemeliyiz.”
“Enerji fiyatları konusunda ciddi bir belirsizlik bulunuyor,” dedi ve özellikle petrol ve doğalgaz sektörlerine yeterince yatırım yapılmadığını belirtti. Bu durumun arzı kısıtladığını ve fiyatların yüksek seviyede kalmasına neden olduğunu söyledi, bu da bölgeyi etkilediğini vurguladı.
Son olarak, Filistin’deki insan hakları ihlallerine dikkat çekerek, insanlığın bir inandırıcılık kaybı yaşadığını ifade etti. Özellikle çocuklar, kadınlar ve yaşlıların hayatlarını kaybettiği bir durumda insanların sessiz kalamayacağını ve ekonomik, siyasi ve jeopolitik sorunların yanı sıra bu tür insani sorunlarla da mücadele etmek gerektiğini belirtti.