Tüp bebek tedavisi (IVF), anne ve baba adayları için hem fiziksel hem de ruhsal açıdan yoğun bir süreci ifade eder. Bu süreçte yaşanan stres, kişilik özellikleri, çiftlerin ilişkileri, baş etme becerileri ve geçmiş kayıplarla doğrudan ilişkilidir. Yapılan araştırmalar, tüp bebek tedavisi gören bireylerin %30-60’ında klinik düzeyde anksiyete veya depresyon belirtilerinin ortaya çıkabileceğini göstermektedir. Uzmanlar, bu dönemde psikolojik destek almanın önemine dikkat çekiyor.

Uz. Dr. Fatma Arkaz, ruh sağlığı ile doğurganlık arasında iki yönlü bir ilişki bulunduğunu belirterek, çiftlerin bu süreçte duygusal dayanıklılıklarını güçlendirmelerinin tedaviye olumlu yansıyacağını vurguladı.

KAYGININ BELİRTİLERİNE DİKKAT EDİLMELİ

Tüp bebek sürecine giren çiftlerin birçoğu bu zorlu döneme uyum sağlayabilirken, bazı bireylerde yoğun kaygı ve stres kaynaklı sorunlar gözlemlenebilmektedir. Huzursuzluk, sürekli endişe, bedensel rahatsızlıklar (mide bulantısı, baş ağrısı), uyku ve iştah değişiklikleri bu belirtilerden bazılarıdır. Bu gibi durumlarda bir psikiyatri uzmanından destek alınması önerilmektedir.

TEKRARLAYAN KAYIPLAR PSİKOLOJİK SAĞLIĞI ZORLAYABİLİR

Tedavi sürecinde kullanılan bazı ilaçlar da duygusal durumu etkileyebilir. Başarısız tüp bebek denemeleri ise çiftlerde umut kaybına ve yas süreçlerine yol açabilir. Bu durum, bireylerin ruhsal durumlarını ve çift ilişkilerini olumsuz etkileyebilir. Gebelik sağlandığında bile anne-baba adayları kontrolcü ve kuralcı davranabilir. Özellikle geç gebelik haftalarında yaşanan kayıplar, yoğun yas tepkilerine neden olabilir.

PSİKOLOJİK DESTEKLE GELEN GÜÇLENME

Tüp bebek sürecinde psikolojik destek almak, aşağıdaki faydaları sağlar:

  • Duygu ve düşünceleri ifade edebilecek güvenli bir alan oluşturur.

  • Stres ve kaygıyla baş etme becerilerini geliştirir.

  • Karar verme süreçlerinde rehberlik sunar.

  • Olumsuz düşüncelerle başa çıkmayı ve olumluya odaklanmayı öğretir.

  • Kontrol hissi kazandırarak kişiyi güçlendirir.

TÜP BEBEK SÜRECİNE BAŞLAYAN ÇİFTLERE ÖNERİLER

  • Partnerinizle açık ve dürüst bir iletişim kurun.

  • Destek gruplarından faydalanın, yalnız olmadığınızı bilin.

  • Stres kaynaklarını belirleyin ve birlikte çözüm yolları geliştirin.

    Uzmanlardan uyarı: Buzdolabında cam kavanoz kullanmayın
    Uzmanlardan uyarı: Buzdolabında cam kavanoz kullanmayın
    İçeriği Görüntüle
  • Egzersiz, meditasyon, yoga gibi rahatlatıcı aktiviteleri deneyin.

  • Mizah, müzik ve günlük tutma gibi duygusal ifade yollarını kullanın.

  • Büyük yaşam değişikliklerini erteleyin ve stres seviyenizi artıracak durumlardan uzak durun.

  • Profesyonel psikolojik destekten çekinmeyin.

Kaynak: haber merkezi