Kimya mühendisi Gürkan Kaya, oğluyla oynarken başlattığı basit bir alışkanlığı dünya çapında bir koleksiyona dönüştürdü. 2018 yılından bu yana 65 farklı ülkeden yaklaşık 2 bin 500 taç kapak biriktiren Kaya, bu tutkusunu ömür boyu sürdürmeyi hedefliyor.
Bir oyunla başlayan koleksiyon tutkusu
İstanbul’da tekstil kimyasalları üreten bir işletmenin sahibi olan Kaya, oğluyla oyun oynamak için aldığı gazoz ve soda şişelerinin kapaklarını atmadı. Zamanla biriken bu kapaklar, onun için yeni bir hobinin başlangıcı oldu.
Kaya, çocukluk döneminde para, pul ve taş gibi eşyalar biriktirdiğini belirterek, “Bir gün çocuğumun oyuncaklarını toplarken bir köşede biriktirdiğimiz kapakları fark ettim. Renkli ve çeşit çeşit olduklarını görünce ‘Koleksiyon yapsam mı?’ diye düşündüm. O gün markete gidip farklı kapaklar toplamaya başladım ve bu serüven o şekilde başladı.” dedi.
65 ülkeden 2 bin 500 kapak
Zamanla sosyal medya üzerinden diğer koleksiyonerlerle iletişim kurduğunu anlatan Kaya, farklı ülkelerden kapak değişimi yaparak koleksiyonunu büyüttü. “Bugün 65 ülkeden yaklaşık 2 bin 500 kapağım var. Venezuela’dan Tayland’a, ABD’den Rusya’ya, Güney Afrika’dan Arap ülkelerine kadar çok geniş bir yelpazeye ulaştım.” ifadelerini kullandı.
Kaya, kapak koleksiyonculuğunun sadece bir hobi değil, aynı zamanda kültürel bir keşif olduğunu belirterek, “Kapaklar aracılığıyla ülkelerin gazoz kültürlerini, tasarım anlayışlarını ve geçmişlerini de tanıma fırsatım oluyor.” dedi.
“Kapak koleksiyonu derin bir kuyu”
Kaya, taç kapakların, etekli metal yapılarıyla koleksiyon dünyasında özel bir yeri olduğunu vurguladı. Türkiye’de gazoz üreticiliği hakkında da bilgi edindiğini belirten Kaya, “Ülkemizde çoğu Ege Bölgesi’nde olmak üzere yaklaşık 4 bin çeşit gazoz markası olduğu söyleniyor. Bu da koleksiyonun ne kadar derin bir dünya olduğunu gösteriyor.” dedi.
Yurt dışına giden yakınlarından mutlaka kapak istediğini belirten Kaya, “Onlara kapağı açarken eğmemelerini, içine metal para koyup getirmelerini söylüyorum. Almanya ve Rusya’dan gelen kapakların görselliği tabloyu andırıyor. Her kapağın bir hikayesi var.” diye konuştu.
Hedef: daha fazla ülke ve özel seri
Kaya, sayısal büyüklükten çok çeşitliliğe önem verdiğini belirterek, “Bir seriyi tamamladığımda aldığım mutluluk, sayıdan daha değerli. Bulduğunuzda hissettiğiniz haz bambaşka.” ifadelerini kullandı. Koleksiyonunda en eski kapağın 1960’lı yıllara ait olduğunu da ekledi.
“Daha fazla ülkeye ait kapak toplamak istiyorum” diyen Gürkan Kaya, bu tutkusunu “ömürlük bir serüven” olarak nitelendiriyor. Hafta sonları, tatillerde veya seyahatlerde kapak aramaya devam eden Kaya, her yeni kapağın kendisine ayrı bir heyecan kattığını söylüyor.
