La Trobe Üniversitesi ve Western Health öncülüğünde yürütülen ve Cell Reports Medicine dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, migren ve diğer baş ağrısı türleri küresel çapta en yaygın sağlık sorunları arasında yer alıyor.
1990-2021 yıllarını kapsayan çalışmada, Küresel Hastalık Yükü (GBD) verileri kullanılarak 204 ülke ve bölgedeki baş ağrısı sıklığı incelendi.
Araştırma sonuçlarına göre, dünya genelinde yaklaşık 2,8 milyar kişi baş ağrısı şikayetiyle karşı karşıya.
Uzmanlar, bu durumun hem bireysel yaşam kalitesini düşürdüğünü hem de iş gücü kaybına neden olarak küresel ekonomiyi olumsuz etkilediğini vurguluyor.
MODERN YAŞAM TARZI BAŞ AĞRILARINI TETİKLİYOR
Araştırmada, stres, hareketsizlik, alkol ve kafein tüketimiyle kalitesiz uykunun baş ağrısı vakalarında etkili olduğu tespit edildi.
Özellikle 30-44 yaş aralığındaki kadınlarda ve yüksek gelirli ülkelerde yaşayan bireylerde migren görülme oranı daha yüksek çıktı.
Bilim insanları, şehir yaşamının getirdiği yoğun stres ve düzensiz yaşam biçimlerinin baş ağrısı ataklarını artırdığını belirtti.
Uzmanlar, bu faktörlerin kontrol altına alınması için hem bireysel hem toplumsal düzeyde önleyici adımların atılması gerektiğini ifade ediyor.
COVİD-19 SONRASI BAŞ AĞRILARI ARTIŞ GÖSTERDİ
Çalışmada ayrıca Covid-19 salgınının baş ağrısı vakalarını etkilediği ortaya kondu. Bulaş sonrası ve aşılamaların ardından birçok bireyin uzun süreli baş ağrısı şikayeti yaşadığı belirtildi.
Araştırmacılar, pandeminin nörolojik etkilerinin tam olarak anlaşılamadığını ancak baş ağrılarının yaygın bir sonuç olarak görüldüğünü bildirdi.
Araştırmanın baş yazarı Prof. Dr. Tissa Wijeratne, tanı ve tedavideki gelişmelere rağmen baş ağrısı bozukluklarının kalıcı risk faktörleri ve profesyonel bakıma sınırlı erişim nedeniyle azalma göstermediğini söyledi.
Wijeratne, “Baş ağrısı, artık küresel bir halk sağlığı önceliği olarak ele alınmalıdır” ifadelerini kullandı.
UZMANLARDAN KÜRESEL EYLEM ÇAĞRISI
Prof. Wijeratne, baş ağrılarının yalnızca bireysel bir rahatsızlık olarak değil, toplum sağlığını doğrudan etkileyen bir kriz olarak görülmesi gerektiğini vurguladı.
Uzmanlara göre, özel tedavi programlarının yaygınlaştırılması, sağlık yatırımlarının artırılması ve toplum genelinde farkındalık çalışmalarının güçlendirilmesi bu alandaki en etkili adımlar arasında yer alıyor.
