Kütahya’da ressamlıkta 50. yılını doldurdu

İlkokul sıralarında arkadaşının resim yapmasından etkilenerek başladığı resim sanatında 50 yılı geride bırakan Altan Öztürk, sanatını “Anlatılmaz yaşanır, hissederek yaparsınız oluyor” diye tanımlıyor.

Kütahya’da resim sanatını icra eden 67 yaşındaki Altan Öztürk, geçmiş yüzyıllarda tuvallere yansıtılan değerleri yaşatabilmek için reprodüksiyona ağırlık veriyor.

Bu eserlerde Osmanlı döneminin 18. yüzyıldan kalma eserler olduğunu anlatan Öztürk, “Bu çalışmalarımdaki amaç yeni yüzyıllara aktarmak. Bu resimler, ressamların yaptığı özel resimler tek olduğu için bunlar daha çok örneklerle yeni yüzyıllara aktararak bilgi sahibi yapmak.” dedi.

Bugüne kadar 4 kişisel ve 30’a yakın karma sergisi olduğunu belirten Öztürk, 50 yıllık sanat geçmişinde binlerce eser ürettiğini söyledi.

Eserlerinin farklı şehirlerde sergilendiğini ve rağbet gördüğünü bildiren Öztürk, şöyle devam etti:

“Genelde ressamlar çalışırken yaptıkları eserleri vermekte zorlanırlar. Çünkü yaptıkları resimlerin hepsi kendine özel güzeldir. Bir yaptığım bir kadın modeli vardı. O çok güzel bir resimdi. Hatta bazı yarışmalarda birinci de geldi o resim. Babama vermiştim. Babam ‘bu kız beni takip ediyor’ derdi. O derece canlı gibiydi.”

“DURMAK YOK, RESİM ÇİZMEYE DEVAM”

Her eserin yapım süresinin değiştiğini aktaran Öztürk, ortalama 1,5-2 aya yakın çalışma sürelerinin olduğunu kaydetti.

Resme gösterilen özenin değerini artırdığını vurgulayan Öztürk, resme nasıl başladığını şu cümlelerle anlattı:

Eskişehir’de ilkokula gidiyorum. Yanımda Kemal diye bir arkadaşım vardı. Çocuk o kadar güzel resim çizerdi ki gıpta ederdim. O yapıyor ben niye yapamayayım derdim. Oradan bana bulaştı. O gün bugündür sürekli yapıyorum. Durmak yok. Zaten o tiner kokusunu alacaksınız. Tiner kokusunu almazsanız resmin tadına varamıyorsunuz. Alışmışız çünkü o kokuyu muhakkak duyacağız.

Fotoğrafların devamı için tıklayınız….