Obezite riskinde genetik faktörler ön plana çıktı
Son dönemde yapılan bilimsel araştırmalar, Labrador Retriever cinsi köpeklerde obeziteye yol açan beş farklı genetik varyantın tespit edildiğini ortaya koydu. Bu genler arasında özellikle DENND1B geni, hem köpeklerde hem de insanlarda kilo alma eğilimini artırmasıyla dikkat çekiyor.
DENND1B genindeki varyasyonların, beynin iştah ve enerji dengesini kontrol eden melanokortin 4 reseptörü (MC4R) ile etkileşimde bulunduğu belirlendi. Bu etkileşim, tokluk hissinin azalmasına neden olarak iştah artışını ve enerji dengesizliğini beraberinde getiriyor. Sonuç olarak, hem hayvanlarda hem de insanlarda aşırı yeme isteği ve kilo artışı ortaya çıkıyor.
Araştırmalar, genetik olarak risk taşıyan köpeklerin yiyeceklere karşı daha fazla ilgi gösterdiğini, sahiplerinden sık sık yiyecek talebinde bulunduğunu ortaya koyuyor. Ancak uzmanlar, uygun beslenme programları ve düzenli egzersizin bu genetik risklerin etkisini azaltmada önemli rol oynadığını vurguluyor.
İnsanlarda da benzer genetik yatkınlıklar olmasına rağmen, yaşam tarzı değişiklikleriyle kilo kontrolünün mümkün olduğu ifade ediliyor. Sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivitenin, genetik riskleri dengeleyerek obeziteye karşı mücadelede etkili olduğu belirtiliyor.
Bu bulgular, hem evcil hayvan sahipleri hem de sağlık profesyonelleri için önemli bir uyarı niteliği taşıyor. Genetik faktörlerin kilo artışında etkili olabileceği göz önünde bulundurularak, beslenme ve egzersiz alışkanlıklarının düzenlenmesi gerektiği vurgulanıyor. Böylece, hem dostlarımızın hem de insanların daha sağlıklı yaşam sürmesi hedefleniyor.
