Biruni Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dil ve Konuşma Terapisi Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Çağdaş Karsan, 22 Ekim Dünya Kekemelik Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, kekemeliğin yalnızca bir konuşma bozukluğu değil, duygusal ve sosyal yönleriyle de çok boyutlu bir durum olduğunu vurguladı. Karsan, “Kekemelik sadece kelimelerin takılması değildir; bireyin öz güvenini, sosyal ilişkilerini ve iletişim isteğini etkiler” dedi.

H3N2 virüsü hızla yayılıyor: Türkiye için uyarı yapıldı
H3N2 virüsü hızla yayılıyor: Türkiye için uyarı yapıldı
İçeriği Görüntüle

ERKEN FARKINDALIK TEDAVİ SÜRECİNDE ETKİLİ

Karsan, kekemeliğin toplumda sanılandan çok daha yaygın olduğunu belirterek, “Araştırmalara göre her 100 çocuktan 5’inde kekemelik görülüyor. Genellikle 2 ila 6 yaş arasında ortaya çıkıyor ve erken farkındalık tedavi sürecinde çok önemli bir rol oynuyor” ifadelerini kullandı.

Erken Farkındalık Kekemelik Tedavisinde Belirleyici Oluyor

AİLELER NELERE DİKKAT ETMELİ?

Kekemeliğin erken belirtileri arasında konuşurken sık sık ses veya hece tekrarı yapılması, kelimelere başlanmakta zorlanılması ve konuşmaktan kaçınılması yer alıyor. Karsan, ailelerin bu tür durumlarda çocuklarını uyarmak ya da konuşmaya zorlamak yerine bir dil ve konuşma terapistine başvurmaları gerektiğini söyledi.

TEKNOLOJİ TERAPİNİN YERİNİ TUTAMAZ

Dijital terapi uygulamaları ve yapay zekâ destekli araçların kekemelik tedavisinde yardımcı olabileceğini belirten Karsan, “Teknoloji destekleyici olabilir ancak terapistin yerini alamaz. Kekemelik korkudan, zeka eksikliğinden veya heyecandan kaynaklanmaz; genetik, nörolojik ve çevresel etkenlerin birleşiminden oluşur. Bu nedenle bireylere anlayışla yaklaşmak en etkili destektir” diye konuştu.

Kaynak: AA