Ülkemizde her 10 çocuktan birinde görülen astım, tekrarlayan öksürük, hırıltı ve nefes darlığı gibi belirtilerle yaşam kalitesini düşürüyor. Hastalık, bronşların daralması sonucu ortaya çıkan solunum güçlüğü ataklarıyla seyrediyor. Özellikle nemli bölgelerde daha sık görülürken, ailelerin farkındalığı hastalığın yönetiminde kritik önem taşıyor.
Astımın erken dönemde doğru tanımlanması, yanlış bronşit ya da zatürre teşhislerinin önüne geçiyor. Çocukların akciğerlerinin yanı sıra burun ve solunum yollarının da birlikte değerlendirilmesi gerekiyor.
ASTIMIN 9 BELİRTİSİNE DİKKAT EDİN
Astım her çocukta farklı belirtiler gösterebilir. Uzmanlara göre bu dokuz bulguya dikkat edilmesi gerekiyor: gece artan öksürük, hırıltılı solunum, nefes verirken ıslık sesi, tekrarlayan kuru öksürük, eforla gelen öksürük nöbetleri, göğüs duvarında çekilme, halsizlik, geçmişte alerji veya egzama öyküsü ve ailede alerjik hastalık bulunması.
Çocukluk çağı astımının yüzde 70’inden fazlası alerjik kökenlidir. Alerjik nezle veya besin alerjileri tedavi edilmediğinde, astım kontrolünü güçleştirebilir.
![]()
UZUN SÜRELİ TEDAVİ VE BİLİNÇLİ YAKLAŞIM ŞART
Astım kronik bir hastalık olduğu için yalnızca atak dönemlerinde değil, uzun süreli bir tedavi planı gerektirir. Solunum yoluyla alınan ilaçlar, günümüzde en etkili tedavi yöntemleri arasında yer alıyor. İlaçların doğru şekilde kullanılması, tedavinin başarısını doğrudan etkiliyor.
Ailelerin sigara içmemesi, evde halı, toz ve tüylü eşyaları azaltması, yatak takımlarını düzenli olarak yüksek sıcaklıkta yıkaması öneriliyor. Düzenli doktor kontrolleri ve çevresel önlemler, çocukların astım ataklarını azaltarak yaşam kalitesini yükseltiyor.





