Masa tenisiyle 2018'de tanışan ve işitme engeline rağmen azmiyle takdir toplayan Necmettin Şamil Yiğit, şimdi babasının en büyük hayalini gerçekleştirmek için mücadele ediyor: 2025 İşitme Engelliler Yaz Olimpiyat Oyunları'nda (Deaflympics) madalya kazanmak.
Necmettin Erbakan Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Mimarlık Fakültesi Resim Bölümü 4. sınıf öğrencisi olan Necmettin Şamil, ailesinin ilk başta temkinli yaklaşmasına rağmen antrenörlerinin desteğiyle bu spora dört elle sarıldı. Yoğun çalışmasının karşılığını da kısa sürede aldı. Şubat'ta Ankara'da düzenlenen Türkiye Şampiyonası'nda ikincilik, Nisan'da Kastamonu'daki şampiyonada ise dördüncülük elde ederek önemli başarılara imza attı. Bu dereceler, onun Kasım'da Japonya'da düzenlenecek Deaflympics'te Türkiye'yi temsil etmesinin önünü açtı.
Genç sporcu, 23 Mayıs'ta babası Baki Yiğit'i trajik bir trafik kazasında kaybetti. Aynı kazada annesi ve kardeşi de yaralandı. Bu büyük kayıp, Necmettin Şamil'in hayatında derin bir boşluk yaratsa da, olimpiyat şampiyonu olmasını çok isteyen babasının anısını yaşatma arzusu, onun en büyük motivasyonu haline geldi.
Karatay Belediyespor Kulübü sporcusu Necmettin Şamil Yiğit, tercümanı aracılığıyla yaptığı açıklamada, masa tenisine başladığında kendine bir Türkiye şampiyonluğu hedefi koyduğunu ve olimpiyatlarda ülkesini temsil edecek olmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirtti. "Hedefim olimpiyatlarda madalya alabilmek. Babamı kaybettiğim için çok üzgünüm. Ancak o benim olimpiyat şampiyonu olmamı çok istiyordu. O yüzden babamın sözünü dinliyorum. Şampiyon olursam bu başarıyı babama hediye edeceğim" dedi.
Necmettin Şamil'in hem paralimpik hem de işitme engelli bir sporcu olduğunu vurgulayan antrenörü, "İşitme engelli birisinin masa tenisi oynaması zordur. Çünkü topun sesini duymak bu sporda son derece önemli. Bunu yapamadığı halde çok fazla çalışarak bu eksikliğini kapattığını düşünüyorum" ifadelerini kullandı. Babasının vefatının ardından yaşanan zorlu süreçte bile Necmettin'in antrenmanlarına sadece birkaç gün ara verdiğini belirten antrenör, onun yaşadığı psikolojiden uzaklaşmak için daha fazla çalıştığını ve bu azminin takdire şayan olduğunu sözlerine ekledi.





