Zamanla vücudun diğer organları gibi gözler de yaşlanma sürecine giriyor. Görme kaybı genellikle ani değil, yıllar içinde yavaşça ilerleyen bir durum olarak ortaya çıkıyor.
Özellikle 50 yaş sonrasında görülen göz hastalıkları, kalıcı görme bozukluklarına neden olabiliyor. Ancak doğru yaşam alışkanlıklarıyla bu süreci yavaşlatmak mümkün.
Dengeli beslenme ve hareketli bir yaşam, göz sağlığının korunmasında temel unsurlar arasında yer alıyor. Gözün ön ve arka tabakasında yaşla birlikte farklı problemler oluşabiliyor.
Diyabet, yüksek tansiyon ve benzeri hastalıklar bu süreci hızlandırarak görme fonksiyonlarını olumsuz etkiliyor.
Yaş ilerledikçe en sık karşılaşılan rahatsızlıklar arasında katarakt, glokom (göz tansiyonu) ve sarı nokta hastalığı bulunuyor. Özellikle 50 yaş üstü bireylerde sarı nokta hastalığı, görme azalmasının en yaygın nedenlerinden biri haline geliyor.
Akdeniz tipi beslenme, yeşil yapraklı sebzeler, meyveler ve haftada iki kez tüketilen balık, göz sağlığı için koruyucu etki yaratıyor.

SİGARA GÖZ SAĞLIĞININ EN BÜYÜK DÜŞMANI
Sigara, göz sağlığı üzerinde en zararlı etkenlerden biri olarak öne çıkıyor. Dolaşımı bozarak göz dokularının oksijen alımını azaltan sigara, özellikle sarı nokta hastalığının ilerlemesini hızlandırıyor. Kuru tipten yaş tipe geçişe neden olarak kalıcı görme kayıplarına yol açabiliyor.
Bu nedenle sigarayı erken yaşta bırakmak, göz sağlığını korumanın en etkili adımlarından biri olarak kabul ediliyor.
Ailesinde göz hastalığı öyküsü bulunan kişilerin 50 yaşından itibaren düzenli göz muayenesi yaptırması büyük önem taşıyor. Erken teşhis, birçok rahatsızlığın ilerlemeden kontrol altına alınmasını sağlıyor. İlk muayenede sorun saptanmasa bile belirli aralıklarla yapılan kontroller, görme kaybının önlenmesinde kritik rol oynuyor.
Göz sağlığını korumak için sağlıklı yaşam tarzı benimsemek, sigaradan uzak durmak ve düzenli kontrolleri aksatmamak, ilerleyen yaşlarda da net ve sağlıklı bir görüşü mümkün kılıyor.





