İletişimci ve Yazar Betül Şatır’a göre yapay zekayla kurulan ilişkiler, çağımızın temel sorunlarından biri olan görünmez yalnızlığın dışavurumu. Şatır, klasik dostluğun emek, sabır ve güven gerektirdiğini, dijital ilişkilerin ise erişilebilir ama yüzeysel bir zeminde ilerlediğini vurguluyor.
PSİKOLOJİK RAHATLAMA MI, SOSYAL KAÇIŞ MI?
Psikolog Murat Akkaya, yapay zekayla iletişimin kişiye güvenli bir alan sunduğunu belirtiyor. Yargılanmamak, terk edilmemek ve reddedilme korkusu yaşamamak bireyleri bu yönelime açık hale getiriyor. Ancak Akkaya, yapay zekayı dostluk formu olarak görmenin sosyal izolasyonu artırabileceğini de vurguluyor.
GENÇ KUŞAKLAR NEDEN DAHA EĞİLİMLİ?
Betül Şatır, dijital dünyaya doğmuş gençlerin çevrim içi zemini daha doğal bulduğunu ifade ediyor. Yüz yüze ilişkilerin zorlukları yerine daha kontrollü dijital iletişim biçimlerini tercih ettiklerini, bu nedenle algoritmalarla bağ kurmaya daha yatkın olduklarını belirtiyor.
YAPAY ZEKAYA BAĞIRMA DAVRANIŞININ ANLAMI
Psikolog Akkaya’ya göre, bazı bireylerin yapay zekaya bağırması veya hakaret etmesi, gerçek hayattaki güçsüzlük duygularını telafi etme çabasından kaynaklanıyor. Bu durum, empati becerisinin zayıflamasıyla birlikte dijital ortamda duyarsızlaşmış saldırganlık biçiminde ortaya çıkabiliyor.
GERÇEK BAĞLARIN YERİNİ TUTABİLİR Mİ?
Uzmanlara göre yapay zeka ile kurulan iletişim, bireylere geçici bir rahatlama sağlasa da kalıcı duygusal bağların yerini tutmuyor. Yapay zekayla kurulan dostluklar modern çağın hızlı çözümlerinden biri olsa da anlamlı ve kalıcı bağların ancak insanlar arasında kurulabileceği ifade ediliyor.





