İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Mühendisliği Fakültesinden 1995’te mezun olan Uluyol, İstanbul’da çeşitli firmalarda görev aldı. İş hayatının stresinden uzaklaşmak için resimle ilgilenmeye başlayan Uluyol, 2013 yılında minyatür sanatına yöneldi.
Eğitimini Üsküdar Türk İslam Sanatları Eğitim Merkezi ile İSMEK Bağlarbaşı Türk İslam Sanatları İhtisas Merkezi’nde tamamlayan Uluyol, ilk kişisel sergisi “Falname”yi 2018’de İstanbul’da açtı. 2019’da ise İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nda eserlerini uluslararası sanatseverlerle buluşturdu.
Memleketi Eskişehir’e 2023 yılında taşınan Uluyol, Tarihi Odunpazarı Evleri bölgesinde kurduğu atölyesinde üretimlerini sürdürüyor. Geleneksel teknikleri modern dokunuşlarla harmanlayan sanatçı, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor.
“BU SANATTA SABIR VE ZAMAN GEREKİR”
Minyatürde bugüne kadar 200’ün üzerinde eser ürettiğini belirten Uluyol, çalışmalarını geleneksel ve özgün tasarım olarak ikiye ayırdığını söyledi.
“Bu sanat zaman ayırmayı gerektirir. Serbest ve hızlı çalışılabilecek bir teknik değildir. Önce eskizi hazırlarız, ardından murakka kağıdı üzerine geçiririz. Kağıdın üzerine ‘aher’ katmanı uygularız. Bu, kullanım kolaylığı sağlar.”
Uluyol, fırçaya geçebilmek için yaklaşık altı aylık bir eğitim gerektiğini, bir öğrencinin eser üretebilecek seviyeye ulaşmasının ise iki yılı bulduğunu belirtti.
“BAZI ESERLERİMİ BİTİRMEK İKİ YIL SÜRDÜ”
Minyatürün boyutuna ve detayına göre tamamlanma süresinin değiştiğini ifade eden Uluyol, şunları söyledi:
“Geleneksel bir çalışmayı büyük ebatta yaptığınızda dört aydan önce bitmez. Bazı eserlerim iki yılda tamamlandı. İş küçüldükçe detay zorlaşır, bu da süreci uzatır.”
Uluyol, çalışmalarında büyüteç, sulu boya, akrilik ve ezme altın kullandığını da aktardı.
“USTA-ÇIRAK İLİŞKİSİ BU SANATTA ÇOK ÖNEMLİ”
Geleneksel sanatların sürdürülebilirliği için öğrenci yetiştirmenin büyük önem taşıdığını vurgulayan Uluyol, “Şu anda iki öğrencimle çalışıyorum. Usta-çırak ilişkisi bu sanatın temelidir.” dedi.
Sanatın kendisi için bir tutku olduğunu vurgulayan Uluyol, minyatür yaparken huzur bulduğunu ifade ederek sözlerini şöyle tamamladı:
“Sanatın sakinleştirici bir etkisi var. Üretmek beni hem dinlendiriyor hem de mutlu ediyor.”
