İngiltere’nin Newcastle Üniversitesi’nde geliştirilen bir tedaviyle, üç farklı kişinin DNA’sı kullanılarak sekiz bebek dünyaya getirildi. "Mitokondriyal bağış tedavisi" adı verilen bu teknik sayesinde bebeklerin kalıtsal ve ölümcül genetik hastalıklardan korunması sağlandı. Bu tedaviyle doğan bebeklerin dördü erkek, dördü kız ve biri tek yumurta ikizi.
Bilimsel dergi New England Journal of Medicine'da yayımlanan çalışmaya göre, bebeklerin tamamı sağlıklı ve gelişimsel açıdan normal seyir izliyor. En büyük bebek iki yaşın üzerinde, en küçüğü ise altı aydan küçük. Ayrıca başka bir annenin daha bu yöntemle hamile olduğu bildirildi.
Mitokondriyal hastalıklar hedefte
Mitokondriyal hastalıklar, anneden çocuğa geçebilen, genellikle beyin, kalp, kas ve karaciğer gibi hayati organlara zarar veren genetik bozukluklardır. Her 5 bin doğumda bir görülebilen bu hastalıklar ölümcül olabilir. Yeni yöntem, bu tür mutasyonların çocuklara geçmesini engellemeyi amaçlıyor.
Araştırmada yer alan uzmanlar, üç bebeğin mitokondriyal DNA’larında hastalıkla ilişkilendirilen mutasyonlar bulunduğunu, ancak bunların şu an için hastalık oluşturacak düzeyde olmadığını açıkladı. 18 ila 24 aylık bebeklerde motor beceriler, bilişsel gelişim, sosyal davranış ve dil yetenekleri test edildi. Değerlendirme süreci, bebekler beş yaşına geldiğinde yeniden yapılacak.
“Pronükleer transfer” yöntemi nasıl çalışıyor?
Uygulanan yöntem, “pronükleer transfer” (PNT) olarak adlandırılıyor. Bu işlemde üç kaynaktan alınan genetik materyal kullanılıyor: hastalık taşıyan annenin yumurtası, sağlıklı donör kadının yumurtası ve babanın spermi. Annenin yumurtasından alınan çekirdek DNA, donör kadının hastalıksız mitokondriyal DNA’ya sahip yumurtasına aktarılıyor. Böylece çocuk, biyolojik anne ve babasından çekirdek DNA'yı, donör kadından ise sağlıklı mitokondriyal DNA'yı almış oluyor.
Yasal süreç ve bilimsel ilerleme
İngiltere, 2015 yılında bu genetik müdahaleyi yasallaştıran ilk ülke olmuştu. Newcastle Üniversitesi bünyesindeki klinik, 2017’de bu yöntemi uygulamak için lisans alan ilk merkez oldu. İlk başvurular ise 2018 yılında onaylandı. Süreç, İngiltere İnsan Döllenmesi ve Embriyoloji Kurumu (HFEA) tarafından her vaka için ayrı ayrı değerlendiriliyor.





