Türk savunma sanayisi bünyesinde geliştirilen “Drone Barınağı”, dünya genelinde düzenlenen bir teknoloji yarışmasında birinciliğe layık görüldü. Birleşik Arap Emirlikleri merkezli EDGE Group tarafından organize edilen “Drone in a Box Crowdsourcing Micro Challenge” adlı yarışmaya 100’ün üzerinde girişim katıldı. Bu girişimler arasında değerlendirilen 38 proje arasından AIROBOS Teknoloji’nin geliştirdiği Drone Barınağı öne çıkarak birinci oldu.
Bu yenilikçi çözüm, dronların daha uzun süre görev yapmasına imkân tanırken aynı zamanda güvenlik ve gözetleme alanında kritik avantajlar sunuyor. Yarışmada projeler; teknik yetkinlik, yenilikçilik, otonom özellikler ve kullanım alanına katkı gibi kriterlerle değerlendirildi. AIROBOS, geliştirdiği yapay zekâ destekli ve tamamen otonom çalışan sistemiyle jüriyi etkilemeyi başardı.
Drone Barınağı’nın öne çıkan özellikleri
AIROBOS tarafından geliştirilen Drone Barınağı, otomatik batarya değişimi yapabilen bir sistem olarak dikkat çekiyor. Ayrıca yapay zekâ tabanlı görüntü işleme algoritmalarıyla donatılmış olan çözüm, anlık anomali tespitleri yapabiliyor. Böylece dronlar yalnızca gözetleme değil, aynı zamanda karar destek mekanizması olarak da kullanılabiliyor.
Sistem, enerji altyapıları, endüstriyel tesisler, sınır güvenliği ve afet bölgelerinde erken uyarı ve hızlı müdahale imkânı sağlıyor. Örneğin, yangın riski, izinsiz giriş veya anormal sıcaklık artışı gibi olağan dışı durumlar anında kontrol merkezine iletiliyor. Bu sayede kritik kayıpların önüne geçilmesi hedefleniyor.
Uluslararası pazarda yeni adımlar
AIROBOS Teknoloji, yarışmadan elde ettiği başarının ardından EDGE Group ile işbirliği fırsatlarını değerlendirecek. Ayrıca şirket, 30 Eylül - 1 Ekim 2025 tarihlerinde Londra’da düzenlenecek DroneX Expo 2025 fuarında ürünlerini sergilemeye hazırlanıyor.
Drone Barınağı, uluslararası alanda Türk savunma sanayisinin yenilikçi gücünü ortaya koyarken, Türkiye’nin teknoloji ihracatında yeni kapılar açmayı hedefliyor. Bu gelişme, hem savunma sanayisinde hem de güvenlik teknolojilerinde Türkiye’nin söz sahibi olduğunun bir göstergesi olarak öne çıkıyor.




