Kütahya 100. Yıl Mahallesi’nde temizlik çalışması
Kütahya 100. Yıl Mahallesi’nde temizlik çalışması
İçeriği Görüntüle

Küresel çapta can ve mal kayıplarına yol açan sel felaketleri, giderek daha sık ve yıkıcı hale geliyor. Bilim insanları, iklim değişikliğinin bu artışta doğrudan rol oynadığını vurguluyor. Güney Asya musonlarından ABD’nin güney düzlüklerine kadar geniş bir alanda yaşanan seller, yüzlerce kişinin yaşamını kaybetmesine ve milyarlarca dolarlık ekonomik kayıplara neden oluyor.

Yaz boyunca Çin, Hindistan, Pakistan, Güney Kore, Yemen ve ABD’de yaşanan sel baskınları, evlerin yıkılmasına, altyapının zarar görmesine ve binlerce insanın yerinden edilmesine yol açtı. Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre, su kaynaklı felaketler 1970-2019 döneminde tüm afetlerin yarısını ve bildirilen ölümlerin yaklaşık yarısını oluşturdu.

Uzmanlar, iklim değişikliğiyle yağış biçimlerinin değiştiğini ve eskiden nadir görülen sel felaketlerinin artık her yıl karşılaşılması gereken krizler hâline geldiğini belirtiyor. Küresel ısınmanın etkisiyle şiddetli yağışların ve yıkıcı sel olaylarının artacağı, sera gazı salınımları azaltılmadığı sürece felaketlerin daha ciddi boyutlara ulaşacağı uyarısı yapılıyor.

Muson yağmurları ve etkileri

Pakistan’ın kuzeyinde haziran sonundan bu yana etkili olan yağışlar, yaklaşık 800 kişinin hayatını kaybetmesine yol açtı. Hindistan’da Uttarakhand eyaletinde nehir taşkınları yüzlerce evi yıktı ve köyleri yerle bir etti. Çin’in Pekin ve Gansu eyaletlerinde şiddetli yağışlar nedeniyle onlarca kişi yaşamını yitirdi, sokaklar sular altında kaldı ve altyapı zarar gördü. Güney Kore, Yemen ve Güney Afrika da ciddi sel felaketleriyle mücadele etti. ABD’nin Texas eyaletinde ani sel baskınlarında en az 135 kişi yaşamını yitirdi, bunların 35’i çocuktu.

Leeds Üniversitesi Atmosfer Bilimi öğretim üyesi Prof. Dr. John Marsham, küçük sıcaklık artışlarının bile sel felaketlerinin olasılığını artırdığını belirterek, fosil yakıt kullanımının iklim değişikliğini hızlandırdığını ve sel riskini artırdığını söyledi. Brunel Üniversitesi Uzay ve Havacılık Mühendisliği öğretim görevlisi Dr. Carola Koenig ise bozulan hava döngüleri, artan yağışlar ve eriyen buzulların sel baskınlarını daha yıkıcı hâle getirdiğini vurguladı.

Sel felaketlerine özellikle kıyı bölgeleri ve nehir ağı yoğun olan Güney ve Güneydoğu Asya bölgeleri, Pakistan, Hindistan, Çin, Doğu Afrika ve Avustralya’nın hassas olduğu belirtildi. Uzmanlar, küresel ısınma ve sera gazı emisyonları azaltılmadığı sürece bu felaketlerin artmaya devam edeceğini ifade ediyor.

Kaynak: AA