MHP Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş, 380 Sıra Sayılı Uludağ alanı kanun teklifi hakkında ve Turizm hakkında Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Grubu adına mecliste söz aldı. Kütahya’yı gündeme taşıyan Ahmet Erbaş, hem sorunları dile getirdi hem de ilin tanıtımına katkı sağlayacak önerilerde bulundu.
“KÜTAHYA, KÜLTÜR YOLU FESTİVALİ İLLERİNDEN OLMALI”
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 2022’de başlatılan Kültür Yolu Festivallerine bu yıl da devam edileceğini aktaran Milletvekili Erbaş: “Cumhuriyetimizin 100. yılı 2023 programında kültür yolu festivalleri illeri arasında mutlaka Kütahya’yı da görmek istiyoruz. Büyük Taarruza ve Dumlupınar’a ev sahipliği yapan Kütahya’mızın bunu fazlasıyla hak ettiğini düşünüyorum. Kütahya sadece sanayi, turizm ve çini kenti değildir. Bu kürsüden belki de ilk defa duyacaksınız. Kütahya aynı zamanda bir su ürünleri şehridir. Kütahya ili sınırları dâhilinde su ürünleri üretimi yapan mevcut 22 adet tesiste 4 b,n ton balık üretim ve 50 milyon adet yavru balık üretim kapasitesi bulunmaktadır. Porsuk, Sofça barajımızda 9 ay balık ve kerevit ticareti yapılmaktadır. Geçtiğimiz yıl 20 günde 200 tona varan kerevit ve balık üretimi yapılmıştır. Ayrıca aynalı sazan, atarina (gümüş balığı), İsrail sazanı ve feke de üretilmektedir. Fakat biz burada ihracat yapamıyoruz. Adı geçen yere, işleme tesisi kurulursa hem istihdam artar hem de su ürünlerinde Kütahya birçok ülkenin ihtiyacını direk karşılayabilir” ifadelerini kullandı.
MADEN SAHALARINDAN BELEDİYE KATKI PAYLARI ARTIRILMALI
Türkiye’de bor üretimi yapan Eti Maden Genel Müdürlüğünün geçtiğimiz yıl satış rekoru kırdığını ifade eden MHP Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş; “Türkiye’deki bor rezervlerinin de yüzde 78’i Hisarcık ve Emet ilçemizde bulunmaktadır. Genel Müdürlüğün bu ilçeye maddi ve manevi borcu vardır. Bor madeninin çıkarıldığı topraklarda, kurtuluşun yolunu açan büyük bir kahramanlık destanı da yaşanmıştır. Bu ülkenin kurtuluşu için canını feda eden şehitlerimiz burada yatmaktadır. Cevizdere Şehitliği’mizin suyu yoktur, yolu asfalt değildir ve çevre düzenlemesine acilen ihtiyaç vardır. Eti Maden Genel Müdürlüğü, mutlaka şehitliğin onarımını üstlenmelidir. Çünkü bu ilçeye maddi ve manevi borcu vardır. Ayrıca belediyelerin madenlerden aldığı katkı payının artırılmasını talep ediyoruz. Bu doksanlı yıllarda daha fazlaydı, sonradan düşürüldü. 1.3 milyar dolar bor ihraç eden şehre, Emet’e ve Hisarcık’a katkı payı olarak verilen rakam ile bir otomobil zor alınıyor. Tunçbilek, Seyitömer ve Tavşanlı’nın da Türkiye Kömür İşletmelerinden aldığı katkı payının artırılmasını istiyoruz” diye konuştu.
“TÜRKİYE’NİN EN ZENGİN İLİ KÜTAHYA”
Kaplıca, termal turizm ve termal sağlık turizmi denilince Kütahya’nın Türkiye’de ilk akla gelen şehirlerden biri olduğunu söyleyen Milletvekili Erbaş: “Türkiye’de Bakanlar Kurulu kararı ile ilan edilen 5 adet kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgesi ile 73 adet termal turizm merkezi bulunuyor. 73 adet termal turizm merkezinden 9 tanesi ise Kütahya’dadır. “Kütahya’nın pınarları” için boşuna türkü yakılmamıştır. Pınarları diyerek kastettiğimiz ise, hem soğuk hem sıcak su kaynaklarımızdır. Özellikle altını çizmek istiyorum ki, kaplıca sayısı yönünden Türkiye‘nin en zengin ili Kütahya’dır. Kütahya’nın şifalı sularına tüm vatandaşlarımızı ve siz değerli milletvekillerimizi davet ediyorum” açıklamasında bulundu.
TANITIM REKLAMLARINDA KÜTAHYA MUTLAKA YER ALMALI
Türkiye’nin turizm alanında tanıtım reklamlarında Kütahya’nın da yer alması gerektiğini ifade eden Ahmet Erbaş: “Kültür ve Turizm Bakanlığının destekleyeceği karavan park turizm lokasyonuna giren iller arasında Kütahya’mız da bulunmaktadır. Frig Vadisi, Çamlıca, Osmanlı’nın kurulduğu Domaniç Kocayayla, Gediz Murat Dağı, Simav Gölcük Yaylası, Dumlupınar şehitliği, Emet Eğrigöz İkitaş kanyonu, Çavdarhisar’da bulunan dünyanın ilk borsası Aizanoi, yerli yabancı turistleri ve karavancıları beklemektedir. Bu konuda Turizm Geliştirme ve Tanıtım Ajansı’na çağrıda bulunuyorum. Türkiye’nin tanıtım reklamlarında Kütahya’mızın görsellerine de yer verilmesini Kütahya halkı olarak özellikle istiyoruz” şeklinde konuştu.
“GEDİZ’E BUTİK OTEL İSTİYORUZ”
Vekil Erbaş, meclis kürsüsünden Kütahya’nın istekleri tek tek sıraladı: Eski Gediz, Murat Dağı eteklerinde bulunan ve neredeyse tamamı doğal sit alanı olarak kabul edilen bir beldemizdir. Burada taş yapı şeklinde, hikâyesi olan tarihi eski açık bir cezaevi vardır. Biz buraya Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın himayelerinde Zafer Kalkınma Ajansı veya KOSGEB destekli 20 odalı doğal sit alanına yakışır butik bir otel talep ediyoruz.
“ÇİNİ USTALARIMIZA SAHİP ÇIKILMALI”
Merhum üstadımız Ahmet Yakupoğlu’nun ifade ettiği gibi; "çinicilik asıl milli ve manevi sanatımızdır. en garip devrinde dahi adeta milli bir dava gibi vazgeçilmemiş ve üzerinde sebatla, feragatla çalışılmış, Kütahya’nın bugün dünya çapında bir sembolü olmuştur.” Fakat bugün 1 milyoncu ya da yok yokçular diye tabir ettiğimiz ucuz pazarlara maalesef yenik düşmek üzeredir. Daha büyük problem ise arkadan yetişen çini ustalarının azlığıdır. Kültür mirasımız olan çini ustalarımıza vefat etmeden sahip çıkılmalıdır. Alaylıyla mekteplileri kaynaştırmamız gerekmektedir. KDV’si yüzde 18 olan çini eserlerimizin KDV’si de yüzde 1’e indirilmelidir.
“ADALET ve DEMOKRASİ MÜZESİ OLSUN”
Siyasi tarihimizin en büyük ayıbına maruz kalan demokrasi şehidimiz Adnan Menderes’tir. 21 Temmuz 1946'daki ilk çok partili seçimde Kütahya'dan milletvekili seçilen Adnan Menderes’in siyasi hayatı, 14 yıl sonra 27 Mayıs 1960 darbesinde yine aynı kentte tutuklanmasıyla sona erdi. Gözaltına alındığı yer, şu andaki tarihi adliye sarayındaki başsavcılık odasıdır. Yeni adalet Sarayı’ndan sonra, boşalacak olan bu bina, tıpkı Yassıada’da olduğu gibi Adalet ve Demokrasi müzesi olsun. Türkiye’deki ilk Adalet ve Demokrasi müzesi Kütahya’mıza yakışır. CANSU AYDEMİR