Merkez Bankası nisan ayında para kurlu toplantısında faizi yine sabit tuttu. Ekonomistlerin genel görüşü zaten ya sabit tutması ya da 50 baz puan indirim yönünde karar alması doğrultusundaydı. Burada önemli olan politika faizinin hem sabit tutulmuş olması hem de reel piyasa değerleriyle arasındaki makasın daraltılabildiği ölçüde, piyasaya yansıtılabildiği ölçüde aksettirilebilmesi. Malumunuz Ocak 2023 sabit tutmuştu. Şubatta 50 baz puanla 8,50’ye düşürdü. Mart ayında sabit tuttu, Nisan’da da sabit tutmuş oldu. Mayıs ayında da yine sabit tutması veya indirim yönünde hareket etmesini beklemek lazım.

Kartlı ödeme rakamları ekim ayında 1,49 trilyon lira oldu Kartlı ödeme rakamları ekim ayında 1,49 trilyon lira oldu

Bu arada Merkez Bankası’nın açıklanan raporu da var malumunuz. Rapor okunduğu zaman satır başları itibariyle yorumlanacak olursa Merkez Bankası ‘Piyasayı yakından takip ediyorum’ diyor. ‘Deprem bölgesinde ekonominin beklenenden daha hızlı toparlandığını görüyorum. Depremin kısa vadede elbet ekonomiye ve diğer makro faktörlere göstergeleri, etkisi olacaktır ama orta ve uzun vadede etkisini yitireceğini düşünüyorum’ diyor. Bu şekilde yorumlamış.

Tabi depremin etkisinin olmaması imkânsız. Tekrar o bölgedeki imkânsız, altyapının toparlanması, üretken sektörlerin tekrar üretmeye, tekrar satmaya, tedarik zincirinin arz talep manasında bozulan dengesinin tekrar toparlanmaya başlaması için sabır da gerekiyor. O bölgedeki 13 buçuk milyon civarındaki nüfus, 11 şehir o bölgedeki arz talep dengesinin bozulması genel manada Türkiye ekonomisi hatta iş yapılan, ihracat yapılan farklı ekonomi ilkeleriyle de alakalı etkileşimi var. Kısa vadede ekonomi etkilenecek, orta, uzun vadede o etki beklenmiyor. Büyümeye de 2023 sonu itibariyle negatif bir tesir olmayacağını ifade etmiş, izlemeye devam ettiğini ifade etmiş en azından.

Merkez Bankası küresel resesyon riskinin devam ettiğini ve finansal istikrar üzerindeki, fiyat istikrarı üzerindeki tehditlerin ortadan kalkmadığına dikkat çekiyor. Ben de aynı kanaatteyim. Küresel resesyon riski devam ediyor. Fiyat istikrarı, finansal istikrar üzerindeki tehdit devam ettiği sürece de dünya ölçeğinde enflasyon malumunuz hem TÜFE hem ÜFE anlamında yüksek seviyelerde seyrediyor. Bu arada Türkiye ekonomisi itibariyle iç talep canlılığını devam ettiriyor.

Enerji fiyatları petrol ve doğalgaz tarafından gelen sevindirici haberler var, lakin hala yüksek. Arzu edilen rakamlara inmiş değil. Fakat ineceğini düşünüyoruz. İhracat pazarı şu anda hassas. Resesyon tehlikesi hala geçmediği için. Buna da dikkat çekiyor Merkez Bankası. ‘Ama liralaşma stratejimi de devam ettireceğim, bu konuda da kararlıyım’ diyor. Merkez Bankası’nın izlediği gibi biz de piyasaları izliyoruz. Bakalım mayıs ayında ne olacak. Merakla bekliyoruz.

Muhabir: Kullanıcı bulunamadı.