1.Meme biyopsisinde cerrahi yöntem çağ dışı kaldı!
Uzmanlar, “Biyopsi amacı ile cerrahi operasyon yapmak eski bir yöntem olup çağ dışı kalmıştır! Meme biyopsisi iğne eşliğinde yapılmalı ancak ince iğne değil, kalın iğne denilen, tanı koydurucu küçük parçaların toplanabildiği biyopsiler memede ilk tanı yöntemi olmalıdır” diyor. Kalın iğne biyopsisi, biyopsi alınacak lezyonun en iyi görülebildiği yöntem (ultrason, mamografi, ilaçlı) hangisi ise o yöntemle yapılıyor. Lokal anestezi ile yapılan biyopside ağrı hissedilmiyor.2.Meme biyopsisinde hurafelere dikkat!
Halk arasında ‘meme biyopsisi sonrası tümör başka dokulara yayılır’ şeklinde yanlış bir inanış olduğunu belirten Uzmanlar, meme biyopsisinin yaklaşık 30 yıldır güvenle yapıldığını ve tedavinin biyopsiden alınan sonuca göre belirlendiğini söylüyor. Bir diğer yanlış inanışın da ‘biyopsinin acıttığı’na yönelik olduğunu belirterek şöyle konuşuyor: “Yapılan lokal anestezi sayesinde ağrı hissedilmeyen iğne biyopsileri konforlu bir yöntemdir. 10 dakikadan kısa süren işlem sırasında hasta ile sohbet etmek ve rahatlatmak mümkün olabilmektedir.”3.Vakum biyopsi sırasında tümör de çıkarılabiliyor!
Vakum biyopsinin (vakum aspirasyon eşliğinde biyopsi) memede izlenen lezyonlara yönelik yapılan yeni bir biyopsi tekniği olduğunu belirten Uzmanlar, bu tekniği şöyle açıklıyor: “Vakum biyopsinin amacı tek bir kere iğne ile lezyon içine girildikten sonra iğneyi hiç çıkarmadan lezyonun tümünü örneklemeye yarayan bir tekniktir. İğne içine ardışık olarak vakum ile çekilen doku kesilip iğne içinden yine vakum yardımı ile dışarı alınır. Bu sayede 3 ile 5 cm ye kadar olan lezyonlar tümü ile örneklenebilmektedir. İyi huylu tümörlerde hem tanı koyucu hem de tedavi edici olmasına rağmen kötü huylu lezyonlarda lezyon tümü ile çıkarılsa da ardından küçük bir cerrahi müdahale ile bu bölgenin etrafının çıkarılması gerekir.”4.Meme radyolojisinde önemli bir yenilik!
Kontrastlı mamografi eşliğinde vakum biyopsinin, meme radyolojisinde önemli bir yenilik olduğunu vurgulayan Uzmanlar, “Hasta için konforlu ve pratik bir uygulamadır. Damardan iyotlu kontrast ilaç verilerek, mamografi veya ultrason gibi diğer teknikler ile görülemeyen sinsi kanser odakları görünür hale geldikten sonra, lezyonu vakum biyopsi ile örnekliyoruz. Meme MR eşliğinde biyopsi yerine kullanabilmekteyiz. MR eşliğinde biyopsiden daha kısa süren bu teknik, hasta açısından daha konforludur. Biyopsi süresi 10-15 dakika kadar sürmekte ve lokal anestezi eşliğinde biyopsi yapılabilmektedir. Hasta işlem sırasında bizimle konuşabilmekte ve MR odasında olduğu gibi kendini yalnız hissetmemektedir” diyor.5.Dikiş gerektirmiyor
Vakum biyopsinin, lezyon hangi yöntem ile (ultrason – mamografi – MR) en iyi görülebiliyor ise o yöntem eşliğinde yapıldığını belirten Uzmanlar, “Seçilen yöntem ile lezyon yeri saptandıktan sonra cilde uygulanan lokal anestezi sayesinde ciltten geçilerek lezyona ulaşılır ve ardışık olarak vakum kesi yöntemi ile iğne içinden lezyon kesilerek tümü veya tüme yakın örneklenir. Ciltte sadece küçük iğne girişine ait bir yara olur, dikiş gerektirmez. Vakum biyopside lokal anestezi verilmesi yeterli olmaktadır. Genel anestezi uygulamasına gerek yoktur” diyor.ü
Muhabir: Gülsen Ünlütabak