Yaz aylarıyla birlikte piknik ve mesire alanlarında mangal kullanımı artıyor. Ancak birçok kişi mangal sonrası oluşan plastik atıkları yakarak yok etmeye çalışıyor. Hacettepe Üniversitesi Çevre Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülen Güllü, bu alışkanlığın hem insan sağlığı hem de çevre için ciddi riskler oluşturduğunu belirtti.
Prof. Dr. Güllü, özellikle doğal alanlarda mangal yakmanın hava ve toprak kalitesi üzerinde olumsuz etkiler yarattığını söyledi. “Mangal dumanında bulunan ince partikül maddeler solunduğunda akciğerlere kadar ulaşarak nefes darlığı ve solunum yolu hastalıklarına sebep olabilir” diyen Güllü, dumanın ayrıca bitkilerin fotosentezini engellediğini ve ekosistem üzerindeki zararlarını vurguladı.

TOPRAĞA KİMYASAL KİRLETİCİLER YAYILIYOR
Mangal sonrası yakılan plastik atıkların içerdiği klorlu bileşiklerin atmosfere karışarak çevreye zarar verdiğini ifade eden Prof. Dr. Güllü, “Dumanla yayılan kimyasallar havadan toprağa çökelir. Bu maddeler toprağın mikroorganizma yapısını bozar, verimliliği düşürür ve yer altı suyuna sızarak çevre kirliliğine neden olur” açıklamasını yaptı. Plastik atıkların kesinlikle yakılmaması ve çöplere atılması gerektiğini belirtti.
Prof. Dr. Güllü ayrıca, mangal kömürlerinin yanma sürecinde atmosfere zararlı bileşenler saldığını ve bu durumun sis, kötü koku ve hava kirliliğine yol açtığını söyledi. Doğal alanlarda özellikle ağaçlık ve dar vadi bölgelerinde mangal yakılmasının yangın riski oluşturduğunu ve mangalın söndüğünden emin olunmasının önemini vurguladı.

ÇEVRE VE İNSAN SAĞLIĞINI KORUMAK MÜMKÜN
Uzmanlar, piknik ve mesire alanlarında çevrenin korunması için plastik atıkların yakılmaması gerektiğini ifade ediyor. Atıkların uygun şekilde toplanması ve çöplere bırakılması çevre kirliliğini önlerken, doğal yaşam alanlarının korunmasına da katkı sağlıyor. Ayrıca mangal kullanımında dikkatli olunması ve yangın riskine karşı önlem alınması öneriliyor.





