Minyatür, gravür ve hat sanatını Kütahya Çinisi ile buluşturan Delen, ülke genelinde satışlarının olduğunu ifade ederek, yurt dışına da Kütahya Çinisi yolladıklarını kaydetti. Toplumun ekonomik alanda zenginleşmeden kültürüne sahip çıkamayacağını kaydeden Şemseddin Delen: “Kişi önce karnını mı doyursun, çini mi alsın” dedi.
“30 BİN KİŞİ BU İŞTEN EKMEK YİYOR”
Kütahya çiniciliğine ilişkin açıklamalarda bulunan Şemseddin Delen, Kütahya çinisinin dünyada ayrı bir yeri olduğuna dikkat çekti. Ancak Kütahya’da çininin merdiven altından kurtarılması gerektiğini belirten Delen: “Kütahya’da 30 bine yakın kişi bu işten ekmek yiyor. En küçük çocuğundan en büyük fabrikasına kadar güzel sanat eserleri çıkıyor. Bu sektörde çalışanların da sosyal güvencesinin olması önemli” diye konuştu.
“ÖNCE KARNINI MI DOYURSUN YOKSA ÇİNİYİ Mİ ALSIN?”
Çinide minyatür ve hat üzerine nasıl yoğunlaştığına ilişkin bilgi veren Şemseddin Delen: 1984 yılında daha ziyade çiçek sanatı, İznik desenleri, Kütahya desenleri ile ilgili çalışmalar yapılıyordu. Biz de çiniye minyatürü döktük ve onlarla çalışmaya başladık. Onun arkasından minyatürün de belli bir yılı oldu. Bu kez de gravüre geçtik. Siyah beyaz İstanbul gravür çalışmalarını yaptık. Arkasından da hat yazılarını geliştirdik. Hat yazılarını çiniyle birleştirerek çalışıyoruz.” dedi. Yerli ve yabancı insanların çini sanatına ilgisinin yoğun olduğunu söyleyen Delen: “Ama işin ekonomik boyutu satışlarımızı durduruyor. Önce karnını mı doyursun yoksa çiniyi mi alsın?” ifadelerini kullandı. CANSU AYDEMİR
