Konya’nın köklü tarihine ışık tutan Arslanlı Kışla Camii, 1819 yılında Kadı Abdurrahman Paşa tarafından inşa ettirilmiş önemli bir vakıf eseri olarak biliniyor. Yapı, dönem mimarisinin öne çıkan özelliklerini taşımasıyla da dikkat çekiyor.
Ahşap direkli planı, sade ama etkileyici oyma süslemeleri ve ince işçilikle hazırlanmış kalem işi bezemeleri, camiyi bölgedeki diğer tarihî yapılardan ayırıyor. Kentin hafızasında önemli bir yere sahip olan bu eser, yalnızca ibadet mekânı olarak değil; aynı zamanda kültürel bir mirasın sembolü olarak değerlendiriliyor.
AHŞAP DİREKLİ MİMARİ VE KALEM İŞİ BEZEMELER YAPININ RUHUNU YANSITIYOR
Arslanlı Kışla Camii’nin öne çıkan özelliklerinden biri, Osmanlı sivil ve dinî mimarisinde önemli bir yeri olan ahşap direkli yapısal düzeni. İç mekânda kullanılan ahşap elemanlar, camiye hem sıcak bir atmosfer kazandırıyor hem de ustaların ince el işçiliğini gözler önüne seriyor. Kalem işi bezemeler ise dönemin sanat anlayışını yansıtan ayrıntılarla dolu.
Zaman içinde çeşitli onarımlar geçirmiş olsa da asıl karakterini korumayı başaran süslemeler, camiyi ziyaret edenlere geçmişe açılan bir pencere sunuyor. Bu yönüyle yapı, Konya’da geleneksel mimariyi merak eden araştırmacılar ve sanat tarihçileri için önemli bir durak niteliği taşıyor.
KURTULUŞ SAVAŞI’NDA STRATEJİK BİR DESTEK NOKTASI OLARAK KULLANILDI
Arslanlı Kışla Camii’nin tarihî önemini artıran bir diğer unsur ise Kurtuluş Savaşı dönemindeki fonksiyonu. Savaşın batı cephesinde görev yapan askerlerin silah ve mühimmat ihtiyaçlarının karşılandığı bir destek noktası olarak kullanılan yapı, bu yönüyle yalnızca mimari değil, millî mücadele tarihine de tanıklık etmiş bir eser.
Camii, dönemin zor şartlarında hem ibadet mekânı hem de lojistik bir merkez olarak hizmet vererek vakıf kültürünün çok yönlü yapısını gözler önüne sermiştir. Bu durum, yapının Konya’nın kolektif hafızasında daha da özel bir yer edinmesine katkı sağlıyor.
