İsrail’de Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki hükümetin Gazze kentini işgal kararı, halkın tepkisini çekti. Başkent Tel Aviv’de on binlerce kişi, Savunma Bakanlığı önünde toplanarak hükümetin kararını protesto etti ve derhal ateşkes ile esir takası anlaşması imzalanmasını talep etti.
Göstericiler, İsrail bayraklarının yanı sıra taşıdıkları pankartlarda “Sen baştasın, sen suçlusun”, “Bu savaşı bitir” ve “Esirleri geri getirin” gibi ifadeler kullandı. Attıkları sloganlarla hükümeti esir takasını engellemekle suçlayan protestocular, Gazze kentinin işgaline karşı net bir duruş sergiledi.
ESİR AİLELERİNDEN TEPKİ
Gazze Şeridi’ndeki İsrailli esirlerin ailelerinden bazıları, yaptıkları konuşmalarda Netanyahu hükümetini eleştirerek, “Siyasi çıkar uğruna esirlerin hayatını riske attınız” ifadelerini kullandı. Gösteriye katılım, geçen hafta ve önceki aylara kıyasla görece düşük seviyede gerçekleşti.
Tel Aviv’in yanı sıra Hayfa, Batı Kudüs ve diğer kentlerde de hükümet karşıtı protesto gösterileri düzenlendi. Göstericiler, hükümetin Gazze kentini işgal kararını durdurmasını ve acil olarak ateşkes ile esir takası anlaşması yapılmasını talep etti.
İSRAİL'LE İLGİLİ İŞGAL PLANI
İsrail Güvenlik Kabinesi, 8 Ağustos’ta Gazze kentinin kuzeyinin işgal edilmesine yönelik planı onaylamıştı. Netanyahu, ordunun kendisine sunduğu planı desteklediğini açıklamış ve Gazze Şeridi’nin tamamının işgal edileceğini ifade etmişti.
İsrail basınında yer alan haberlere göre, ordunun Gazze’nin geri kalanını işgal etme emri aldığı, ancak bu adımın eylül ayına kadar hayata geçirilmesinin beklenmediği belirtildi. Planın ilk aşamasında yaklaşık bir milyon Filistinli güneye kaydırılacak, kent kuşatılacak ve yoğun saldırılar sonrası işgal gerçekleştirilecek. İkinci aşamada ise Gazze merkezindeki mülteci kamplarının işgali öngörülüyor.
İsrail, 1967-2005 yılları arasında 38 yıl boyunca Gazze’yi işgal altında tutmuştu. Günümüzde yaklaşık 2,3 milyon kişinin yaşadığı Gazze Şeridi, 18 yıldır ağır bir abluka altında bulunuyor. BM raporları, Gazze kentinde kıtlık ve Şerid’in tamamında açlık krizinin sürdüğünü ortaya koyuyor.





