Dünya genelinde her 5 saniyede 1 kişi görme kaybı yaşarken, bu vakaların yüzde 80’i önlenebilir durumda.

Katarakt ve glokom gibi sinsi ilerleyen göz hastalıkları, erken teşhisle tamamen tedavi edilebiliyor. Ancak Türkiye’de her 10 kişiden 4’ü düzenli göz muayenesi yaptırmıyor.

Dünyagöz Etiler Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Sezer Hacıağaoğlu, görme kaybının bir kader değil, geç kalınmış bir ihmal olduğunu vurguluyor. Dr. Hacıağaoğlu, “Ani görme kaybı, bulanık görme veya göz tansiyonu gibi belirtiler göz ardı edilmemeli. Glokom gibi hastalıklar hiçbir belirti vermeden ilerleyebilir.” diyor.

BELİRTİLER GÖZ ARDI EDİLMEMELİ

Uzmanlara göre görme kaybına yol açan hastalıkların çoğu belirti vermeden sinsi şekilde ilerliyor.

Dr. Hacıağaoğlu, “Ani görme kaybı, gece görüşünde azalma, ışığa hassasiyet, gözde batma veya kızarıklık gibi şikayetler, ciddi rahatsızlıkların habercisi olabilir.” uyarısında bulunuyor.
Kapsamlı bir göz muayenesinin en az 30 dakika sürmesi, göz tansiyonu ölçümü ve göz dibi incelemesini içermesi gerektiğini belirten uzman, düzenli kontrollerin hayat kurtardığını söylüyor.

KATARAKT: EN YAYGIN KÖRLÜK NEDENİ

Katarakt, gözün doğal merceğinin zamanla bulanıklaşmasıyla oluşan bir hastalık. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, küresel körlük vakalarının yaklaşık yarısından katarakt sorumlu.
Belirtileri:
• Bulanık veya puslu görme
• Işıkların etrafında haleler görülmesi
• Renklerin soluklaşması
• Gözlük numarasının sık değişmesi
Kataraktın tek tedavisi cerrahidir. Modern FAKO yöntemiyle 10–15 dakikalık bir operasyon sonrası hastalar kısa sürede net görüşe kavuşabiliyor.

GLOKOM: SESSİZ İLERLEYEN TEHLİKE

“Sinsi hırsız” olarak bilinen glokom, göz içi basıncının artması sonucu görme sinirine kalıcı hasar verir. En tehlikeli yanı, belirti vermeden ilerlemesidir.

Glokom, çevresel görüşü yavaşça yok eder ve ancak son aşamada fark edilir. Bu nedenle hastalık genellikle geri dönüşü olmayan tünel görüşü aşamasında teşhis edilir.

Dr. Hacıağaoğlu, “Glokomun erken teşhisi yalnızca düzenli göz muayenesiyle mümkündür.” diyor.

DİYABETİK RETİNOPATİ: ŞEKER HASTALARININ KÖRLÜK RİSKİ

Diyabet, gözdeki kılcal damarları etkileyerek diyabetik retinopatiye yol açar. Bu hastalık erken evrede belirti vermese de ilerleyen dönemde ani görme kaybına neden olabilir.

Tedavi Yöntemleri:
• Kan şekeri kontrolü
• Argon lazer tedavisi
• Göz içi enjeksiyonlar

Diyabet hastalarının, görme sorunu olmasa dahi yılda bir kez göz dibi muayenesi yaptırması öneriliyor.

SARI NOKTA HASTALIĞI: MERKEZİ GÖRMEYİ ETKİLER

Makula Dejenerasyonu olarak bilinen sarı nokta hastalığı, genellikle 50 yaş sonrasında ortaya çıkar. Çevresel görme etkilenmez ancak merkezi görüş kaybolur.

Belirtileri:
• Görme merkezinde karanlık veya bulanık alan
• Düz çizgilerin eğri görünmesi
• Yüzleri tanımada zorluk

Erken dönemde fark edilirse göz içi iğne tedavileriyle ilerlemesi yavaşlatılabiliyor.

ÇOCUKLARDA GÖRME BOZUKLUKLARI ÖĞRENMEYİ ETKİLİYOR

Çocuklarda görme bozuklukları, öğrenme sürecinin yaklaşık %85’inin görsel yollarla gerçekleşmesi nedeniyle kritik öneme sahip.

Uzmanlara göre öğrenme güçlüğü yaşayan çocukların %60’ında göz kusuru bulunuyor.

Bu besini tüketenin beyni şaha kalkıyor: Zihni güçlendiriyor
Bu besini tüketenin beyni şaha kalkıyor: Zihni güçlendiriyor
İçeriği Görüntüle

Belirtiler:
• Tahtayı görmek için göz kısma
• Okurken satır kaybetme
• Göz ovuşturma ve baş ağrısı

Basit bir gözlükle düzeltilebilecek sorunlar, erken fark edilmezse çocuğun okul başarısını olumsuz etkileyebiliyor.

Kaynak: Haber Merkezi