Retinal tedavide yeni umut: RSC hücreleriyle görme yetisi geri kazanılabilir
Amerikalı araştırmacılar, körlüğe yol açan retina hasarlarının tedavisinde çığır açabilecek yeni bir hücre tipi keşfetti. Harvard Üniversitesi’ne bağlı Schepens Eye Research Institute’te yürütülen çalışmada, retina destek hücrelerinden türetilen ve retinal destekleyici hücreler (RSC) olarak adlandırılan bu hücrelerin, hasarlı retinayı onarma potansiyeline sahip olduğu belirlendi.
Bilimsel makale, Science dergisinde yayımlandı. Çalışma kapsamında laboratuvar ortamında üretilen RSC hücreleri, retinanın işlevini yeniden kazanmasına olanak sağlayan özel bir onarım kabiliyeti gösterdi. Araştırmacılar, bu hücrelerin hem retina pigment epitelini (RPE) hem de fotoreseptörleri destekleyebileceğini ortaya koydu.
RSC hücrelerinin, daha önce bilinen kök hücre türlerinden farklı olarak, hem uzun ömürlü hem de yeniden programlanabilir olması dikkat çekiyor. Bu hücreler, laboratuvar ortamında farklı doku türlerine dönüşme kapasitesi göstererek, görme kaybı yaşayan bireyler için potansiyel tedavi fırsatları sunuyor.
Schepens Eye Research Institute’ten Dr. Michael Young, “Bu hücrelerin tedaviye dönüştürülmesi durumunda, ileride makula dejenerasyonu veya retinitis pigmentosa gibi hastalıkların iyileştirilmesi mümkün olabilir” dedi. Young, hayvan deneylerinde olumlu sonuçlar elde ettiklerini ve insan denemelerine geçilmesi için hazırlıkların sürdüğünü belirtti.
RSC hücreleri, retinaya özel destek görevleriyle ön plana çıkıyor. Araştırmaya göre bu hücreler, hasarlı retina bölgelerinde yeniden yapılanmayı teşvik edebiliyor ve görme yetisinin kademeli olarak geri kazanılmasına katkı sağlayabiliyor.
Uzmanlar, RSC teknolojisinin henüz deneysel aşamada olduğunu ancak bu alanda yapılan çalışmaların, görme kaybı yaşayan milyonlarca kişi için yeni bir tedavi umudu barındırdığını ifade ediyor.
İlerleyen dönemde yapılacak klinik çalışmalarla, bu hücrelerin insanlar üzerindeki etkinliği netlik kazanacak. Bilim insanları, RSC hücrelerinin onarım mekanizmasının anlaşılmasıyla birlikte genetik göz hastalıklarının tedavisinde de yeni yaklaşımlar geliştirilebileceğini öngörüyor.
