Amerikan Klinik Beslenme Dergisi'nde yayımlanan yeni bir bilimsel araştırma, D vitamini takviyesinin telomer uzunluğunu koruduğunu ortaya koydu. Telomerler, hücrelerin yaşlanma sürecinde önemli rol oynayan genetik yapılar olup, kısalmaları birçok yaşa bağlı hastalıkla ilişkilendiriliyor. VITAL isimli geniş çaplı randomize kontrollü çalışma kapsamında elde edilen bulgular, D vitamininin biyolojik yaşlanmayı yavaşlatmada etkili olabileceğine işaret ediyor.
YAŞLANMA SÜRECİ VE D VİTAMİNİ ARASINDAKİ İLİŞKİ
VITAL, Amerika Birleşik Devletleri'nde yürütülen, 50 yaş üzeri erkekler ve 55 yaş üzeri kadınları kapsayan uzun vadeli ve çift kör bir randomize kontrollü çalışmadır. Çalışmada, katılımcılara beş yıl boyunca günde 2.000 IU D vitamini3 veya plasebo verildi. Ayrıca günde 1 gram omega-3 yağ asidi takviyesi de değerlendirildi. Alt çalışma olarak yürütülen Telomer Analizi, bu katılımcıların beyaz kan hücrelerindeki telomer uzunluğunu başlangıçta, ikinci ve dördüncü yıllarda ölçtü.
Çalışma, D vitamini alan katılımcıların telomerlerinin plasebo grubuna kıyasla daha az kısaldığını ve bu durumun yaklaşık üç yıllık biyolojik yaşlanmanın önüne geçtiğini gösterdi. Bu bulgu, yaşlanma sürecinin genetik düzeyde yavaşlatılabileceğini ve D vitamini takviyesinin bu süreçte rol oynayabileceğini ortaya koyuyor.

GENETİK YAŞLANMANIN ANAHTARI
Telomerler, kromozomların uç kısımlarında bulunan ve DNA’nın stabilitesini koruyan tekrarlayan baz çiftlerinden oluşur. Her hücre bölünmesinde telomerler kısalır ve bu süreç zamanla hücresel yaşlanma, genetik bozulma ve bazı kronik hastalıkların gelişimiyle ilişkilendirilir. Telomer uzunluğu bu nedenle biyolojik yaşlanmanın önemli bir göstergesi olarak kabul edilmektedir.
Daha önce yapılan küçük ölçekli ve kısa vadeli bazı çalışmalar, D vitamini veya omega-3 takviyelerinin telomer uzunluğu üzerinde etkili olabileceğini öne sürmüş, ancak sonuçlar netlik kazanmamıştı. VITAL çalışması ise bu konuda şimdiye kadar elde edilen en kapsamlı ve güvenilir verileri sunarak literatürde önemli bir boşluğu doldurmuştur.
OMEGA-3 TAKVİYESİ TELOMER UZUNLUĞUNDA ANLAMLI DEĞİŞİKLİK YARATMADI
VITAL çalışmasında D vitamini takviyesi telomer uzunluğunu korurken, omega-3 yağ asidi takviyesinin bu açıdan anlamlı bir etkisi olmadığı tespit edildi. Bu sonuç, omega-3’ün telomer kısalmasını önlemede etkili bir müdahale aracı olmadığını gösteriyor. Ancak D vitamininin telomerler üzerinde sağladığı koruyucu etki, gelecekte yaşlanma karşıtı stratejilerde değerlendirilebilecek potansiyel bir yöntem olarak öne çıkıyor.
DAHA FAZLA ARAŞTIRMA GEREKİYOR
Georgia Tıp Fakültesi'nde görev yapan ve çalışmanın ilk yazarı olan moleküler genetik uzmanı Dr. Haidong Zhu, elde edilen bulguların D vitamini takviyesinin biyolojik yaşlanmaya karşı etkili olabileceğini ortaya koyduğunu, ancak konunun daha geniş popülasyonlarda ve farklı değişkenlerle desteklenmesi gerektiğini vurguladı. Zhu, "Hedefe yönelik D vitamini takviyesi, biyolojik yaşlanma sürecine karşı umut verici bir strateji olabilir, ancak ileri düzeyde araştırmalara ihtiyaç duyulmaktadır" değerlendirmesinde bulundu.
VITAL çalışması, D vitamini takviyesinin yalnızca kemik sağlığı veya bağışıklık sistemi üzerinde değil, aynı zamanda genetik yaşlanma mekanizmaları üzerinde de etkili olabileceğini gösteren ilk uzun vadeli çalışmalardan biri olmuştur. Elde edilen bu bilimsel veriler, yaşlanma ile ilişkili hastalıkların önlenmesi ve sağlıklı yaş alma stratejilerinin geliştirilmesinde önemli bir referans noktası oluşturacaktır.




