Son yıllarda cep telefonlarının sağlık üzerindeki etkileri sıkça tartışılmaktadır. Özellikle beyin kanseri riskinin cep telefonlarıyla ilişkili olup olmadığı merak edilmektedir. Bu yazıda, cep telefonlarının beyin kanseri riski üzerindeki etkilerini detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.

Cep Telefonları ve Radyasyon

Cep telefonları, tıbbi röntgen ışınları ve Güneş’te bulunan iyonlaştırıcı radyasyonun aksine, düşük frekansta ve enerji seviyelerinde iyonlaştırıcı olmayan radyasyon yaymaktadır. Bu tür radyasyon, DNA’ya zarar vermeyecek kadar düşük enerjiye sahiptir.

Bilimsel Araştırmaların Sonuçları

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından yapılan geniş kapsamlı incelemelerde, cep telefonlarının beyin kanseri riskini artırmadığı belirlenmiştir. 1990'ların ortalarından bu yana cep telefonlarının popülaritesindeki artışa rağmen, beyin kanseri vakalarında belirgin bir artış gözlemlenmemiştir.

Pankreas tümöründe kertenkele tedavisi Pankreas tümöründe kertenkele tedavisi

Meta-Analiz ve Uzun Süreli Çalışmalar

Environmental International dergisinde yayımlanan meta-analiz çalışmaları, cep telefonlarının ve diğer kablosuz teknolojilerin beyin kanseri riskini artırmadığını göstermektedir. İsveç, İngiltere, Danimarka, Hollanda ve Finlandiya’dan yaklaşık 250.000 kişinin incelendiği çalışmalar, cep telefonlarının beyin kanseri riski ile ilişkili olmadığını ortaya koymuştur.

5G Teknolojisinin Etkileri

Yeni nesil 5G ağları, eski nesil telefonlardan farklı frekans spektrumlarında çalışmaktadır. Ancak, 2022 yılında yapılan çalışmalar, 5G teknolojisinin beyin kanseri riskini artırmadığını göstermektedir. 5G ağlarıyla ilgili kapsamlı bir çalışma olmamakla birlikte, benzer frekansta çalışan radar sistemleri risk göstermemektedir.

Uzman Görüşleri

Danimarka Kanser Enstitüsü'nde görevli Aslak Harbo Poulsen, cep telefonlarının beyin kanseri riskini artırmadığını belirtmektedir. Aynı zamanda, cep telefonlarının sağlık üzerindeki etkilerini daha iyi anlamak için devam eden araştırmalara ihtiyaç duyulduğunu vurgulamaktadır.

Bu yazı Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Environmental International Dergisi ve Danimarka Kanser Enstitüsü'nden derlenmiştir.

Kaynak: HABER MERKEZI