Bursa'da 98 yıl önce kapatılan ve daha sonra yıkılan Mevlevihane'nin yerine, aynı nitelikte bir yapı inşa edildiği ve içerisinde 133 parçalık bir koleksiyonun sergilendiği gözüküyor.
Mevlevihane, Osmanlı Sultanı 1. Ahmed'in emriyle 1615'te Cünuni Ahmed Dede tarafından kurulmuş ve 310 yıl boyunca faaliyet gösterdikten sonra 1925'te kapatılmıştı. Yerine su depoları inşa edilmişti.
Ancak, Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan rekonstrüksiyon projesi kapsamında Mevlevihane tekrar ayağa kaldırıldı. Yeniden yapılan bu mekan, sadece sema mukabeleleri için değil, aynı zamanda tasavvuf sohbetlerine ev sahipliği yapacak bir kültür merkezi olarak tasarlanmıştır.
Mevlevihane'nin özel bir bağışla kazandığı koleksiyon ise son postnişin Mehmed Şemseddin Efendi'nin torunu Nesibe Günalp Kal tarafından bağışlanan kıyafetler, o dönemde kullanılan eşyalar ve diğer parçalardan oluşmaktadır. Bu koleksiyon, Mevlevihane'yi adeta bir müze haline getirmiş ve ziyaretçilere tarihi bir atmosfer sunmaktadır.
Nesibe Günalp Kal, Mevlevihane'ye ait eserlerin ailesi tarafından nesilden nesle değeri bilinerek saklandığını söyledi.
Kal, ailesindeki her bireyin aynı bilince sahip olduğunu ifade ederek, "Bu eserleri senelerce taşındığım her eve beraberimde götürdüm. Taşınma süreci her seferinde biraz uzun sürüyordu. Örneğin, Kükürtlü Caddesi'nde bir eve taşındım, aşağıdaki küçük odunluğu güzel bir merdivenle donattım ve bu özel eşyaları orada sakladım. Daha sonra Hisar'da başka bir eve geçtim, oradaki alt kattaki iki bodrum odasını bu özel koleksiyonuma tahsis ettim. Eşim sabırla yanımda durdu, çocuklar arada bir büyüdü. İşte bugün, bu saatte, ne mutlu bize" şeklinde konuştu.
Kal, getirdiği eserler arasında annesinin iki oğlu için özel olarak sakladığı antikaların ayrı bir yere sahip olduğunu belirterek, onların rızasını alarak bu özel parçaları süreli sergilemek üzere bağışladığını aktardı.
Kal, ailesindeki her bireyin aynı bilince sahip olduğunu ifade ederek, "Bu eserleri senelerce taşındığım her eve beraberimde götürdüm. Taşınma süreci her seferinde biraz uzun sürüyordu. Örneğin, Kükürtlü Caddesi'nde bir eve taşındım, aşağıdaki küçük odunluğu güzel bir merdivenle donattım ve bu özel eşyaları orada sakladım. Daha sonra Hisar'da başka bir eve geçtim, oradaki alt kattaki iki bodrum odasını bu özel koleksiyonuma tahsis ettim. Eşim sabırla yanımda durdu, çocuklar arada bir büyüdü. İşte bugün, bu saatte, ne mutlu bize" şeklinde konuştu.
Kal, getirdiği eserler arasında annesinin iki oğlu için özel olarak sakladığı antikaların ayrı bir yere sahip olduğunu belirterek, onların rızasını alarak bu özel parçaları süreli sergilemek üzere bağışladığını aktardı.
ü
Evinde bulunan çok sayıda tarihi askeri belgeyi ise askeri müzeye bağışladığını anlatan Kal, "Böyle böyle hafifliyorum. Böyle böyle huzura kavuşuyorum ve her şeyi yerli yerine yerleştirmenin huzurunu yaşıyorum." dedi.
"Hem eseri hem hikayeyi hem de koleksiyoneri bulduk"
Bursa Büyükşehir Belediyesi Müzeler Şube Müdürü sanat tarihçisi Goncagül Meriç de Mevlevihane'nin yaklaşık 15 yıl süren projeyle yeniden ayağa kaldırıldığını bildirdi.
Müzeyi oluşturma sürecinde karşılaştıkları zorlukları paylaşan Meriç, şu bilgileri verdi:
"Dergah kapandığında, müzelere giren herhangi bir eser veya obje bulunmuyordu. Ancak, şans eseri Bursa Mevlevihanesi'nin son postnişini Mehmed Şemsettin Efendi'nin torunuyla tanışma fırsatını bulduk. Kendisi, ailesinin mirası olan bu özel koleksiyonu korumuş ve yıllarca annesiyle muhafaza etmişti. Sonunda, bu değerli eserleri Bursa Mevlevihanesi'ne bağışladılar. Toplamda 133 parça eserden bahsediyoruz. Bu koleksiyon, son postnişine ait kürkten kişisel eşyalarına, dergahın kap kacaklarından postnişinin postuna kadar birçok önemli eseri içeriyor. Gerçekten de bu yer, bir müze formatına büründü."
Katkılarından dolayı Nesibe Günalp Kal'a teşekkür eden Meriç, "Bazen eseri buluyoruz, bazen hikayeyi bulamıyoruz. Burada bizim için şu çok kıymetli; hem eseri hem hikayeyi hem de koleksiyoneri bulduk. O yüzden bu bizim için çok değerli." ifadesini kullandı.
Kaynak:AA
