Osman Taşkaya, bilinen adıyla Aşık Feymani, 12 yaşında başladığı saz çalma yolculuğunu 70 yıldır kesintisiz sürdürüyor. Osmaniye’nin Kadirli ilçesinin Azaplı köyünde doğan Taşkaya, ilkokul yıllarından itibaren şiirler yazmaya ve türküler söylemeye başladı. Sazını ilk kez 12 yaşında eline alan Taşkaya, hızla öğrenerek müzikle olan bağını derinleştirdi.
MÜZİK VE ŞİİRLE BÜYÜYEN BİR YETENEK
Taşkaya, şiir yazmayı ilkokul yıllarında başladığını ve ilk aşklarından ilham alarak aşk şiirleri yazdığını belirtiyor. O dönemlerde yazdığı şiirler ve türküler, onun aşıklık geleneğine olan ilgisini pekiştirdi. Babasının bahçesinde bulunan dut ağacını keserek bir saz yaptırdığı ustasının da desteğiyle, ilk sazını 12 yaşında eline aldı. 18 yaşına kadar bu sazı çalan Taşkaya, İstanbul’a giderek müzik kariyerine daha fazla katkı sağladı.
"BEN BİRİNE AŞIKTIM AMA ASIL AŞIKLIĞA AŞIĞIM"
Aşık Feymani, Çukurova'da aşıklık geleneğinin önemli temsilcilerinden biri olarak tanınıyor. Yıllarca yarışmalara katılan ve pek çok şenliğe katılan Taşkaya, bugün hala ilk günkü aşkla saz çalmaya devam ediyor. “Ben birine aşıktım ama asıl aşıklığa aşığım,” diyen Taşkaya, aşıklık geleneğini sürdürme kararlılığını şu sözlerle ifade ediyor: “Ruhum, yaradılışım böyleydi, aşıklığa aşıktım.”
Bugüne kadar yüzlerce beste yapan Taşkaya, bu geleneğin son nefesine kadar devam edeceğini belirtiyor. Usta bir sanatçı olarak pek çok genci de yetiştiren Taşkaya, Çukurova'daki aşıklık kültürünün güçlü bir temsilcisi olarak müzik dünyasında önemli bir yere sahip.
