Cumhurbaşkanlığı himayesinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı uhdesinde, TÜBİTAK MAM Kutup Araştırmaları Enstitüsü koordinasyonunda bu yıl 8'incisi düzenlenen Ulusal Antarktika Bilim Seferi, çevreye saygı duyarak tamamlandı.
Hassas Ekosisteme Saygı:
Küresel iklim değişikliğinin en fazla etkilediği bölgelerden biri olan Antarktika'da yapılan bilimsel çalışmalar, hassas ekosisteme zarar vermeden yürütüldü. 56 ülkenin taraf olduğu Antarktika Antlaşmalar Sistemi ve 2017'de kabul edilen Antarktika Antlaşması Çevre Koruma Protokolü'nde belirtilen kurallara uyuldu.
Çevre Zabiti Görev Yaptı:
Sefer boyunca, çevreye ve canlı yaşamına zarar verilmemesini sağlamak için bir çevre zabiti de görev aldı. Katılımcılara, saha çalışmaları öncesi gerekli eğitimler verildi ve sahaya gitmeden önce tüm ekipmanlar dezenfekte edildi.
Karaoğlu: "Hayvanları Rahatsız Etmeden Çalıştık":
Seferin Çevre Zabiti Aybike Gül Karaoğlu, Antarktika'nın hassas bir ekosisteme sahip olduğunu ve çalışmalarda minimum ayak izi bırakmaya özen gösterdiklerini söyledi. Karaoğlu, katılımcıların liken ve yosun gibi bitki örtüsünü korumak için dikkatli adımlar attığını ve fok türleri, penguenler ve kriller gibi canlılara yaklaşırken 10 metre mesafe kuralına uyduğunu belirtti.
Nadir Görülen Leopar Fokuna Rastlandı:
Sefer sırasında, Türkiye'nin araştırma kampının bulunduğu Horseshoe Adası'nda nadiren görülen leopar fokuna da rastlandı. Karaoğlu, leopar fokların deniz ekosisteminde önemli bir rol oynadığını ve birçok besinle beslendiğini ifade etti.
Adelie ve İmparator Penguenleri Gözlemlendi:
Dünya genelinde yaşayan 17 penguen türünden Adelie ve İmparator penguenlerine sıklıkla rastlandığı belirtildi. Karaoğlu, Adelie penguenlerinin İmparator penguenlerine kıyasla daha küçük olduğunu ve krill ve balıkla beslendiğini kaydetti.
Kriller: Temel Besin Kaynağı:
Karaoğlu, Antarktika'da kuşların, balıkların, balinaların ve penguenlerin temel besin kaynağının kriller olduğunu ve her yıl yaklaşık 250 ton kril tüketildiğini söyledi.