Manisa’nın Kırkağaç ilçesinde yetiştirilen, aroması, tadı ve uzun raf ömrüyle ün kazanan Kırkağaç kavunu, yaz mevsiminde hasat edildikten sonra kış sofraları için depolara alınıyor.
Avrupa Birliği’nden coğrafi işaret tescili alan bu özel ürün, bölge ekonomisinin en önemli simgelerinden biri olarak biliniyor.
Her yıl ağustos ayının ortalarında başlayan hasat döneminde tarlalardan toplanan kavunlar, önce satış için pazara sunuluyor; ancak önemli bir kısmı, ilçedeki özel kavun depolarına taşınıyor. Burada geleneksel bir yöntemle, saplarından keten ipliklerle bağlanarak ahşap sırıklara asılıyor. Böylece kavunlar hem doğal olarak olgunlaşmaya devam ediyor hem de aylar boyunca bozulmadan saklanabiliyor.
Geleneksel Saklama Yöntemiyle Tazelik Korunuyor
Kırkağaç’ta kuşaktan kuşağa aktarılan kavun asma yöntemi, bu coğrafyaya özgü bir üretim geleneği olarak yaşatılıyor.
Depoların havadar, serin ve kuru olması sayesinde kavunlar doğal nem dengesini koruyor, dış kabuğu sertleşerek iç kısmın aromasını muhafaza ediyor.
Üreticiler, bu yöntemle hem ürünün raf ömrünü uzatıyor hem de pazara kış aylarında da taze kavun sunarak gelir elde ediyor.
Kırkağaçlı üretici Ahmet Çetin, bu geleneğin yöre halkı için ekonomik olduğu kadar kültürel bir değer taşıdığını vurguladı:
“Hasattan sonra kavunları sırıklara asıyoruz. Ekimden mart ayına kadar kavun bozulmadan kalıyor. Kışın pazarda taze kavun görmek herkesin hoşuna gidiyor. Bu da Kırkağaç’ın bereketi.”
AB Tesciliyle Uluslararası Tanınırlık
Kırkağaç kavunu, 2021 yılında Avrupa Birliği coğrafi işareti alarak uluslararası düzeyde koruma altına girdi.
Bu tescil, ürünün kökenine, üretim yöntemine ve yöresel özelliklerine duyulan güvenin bir göstergesi olarak kabul ediliyor.
Kırkağaç Ziraat Odası yetkilileri, coğrafi işaretin üreticiler açısından önemli bir fark yarattığını belirtiyor.
Artık sadece Kırkağaç Ovası’nın ikliminde yetişen ve belirli standartlarda üretilen kavunlar bu isimle satışa sunulabiliyor. Bu durum hem ürünün değerini artırıyor hem de sahte üretimin önüne geçiyor.
Kış Sofralarının Vazgeçilmezi
Depolarda asılı halde bekleyen kavunlar, kasım ayından itibaren yavaş yavaş pazarlara inmeye başlıyor.
Tüketiciler, yazın taze kavun bulmanın mümkün olmadığı dönemde bile, Kırkağaç’ın o kendine has kokusunu ve tadını sofralarında hissedebiliyor.
Uzun ömürlü yapısı sayesinde Kırkağaç kavunu, yalnızca yaz meyvesi olmanın ötesine geçerek “kış kavunu” geleneğinin simgesi haline geldi.
Kırkağaçlı üreticiler, bu geleneği sürdürmekte kararlı olduklarını ve her yıl binlerce kavunun aynı özenle depolarda korunduğunu söylüyor.
