New York metrosunda işe gitmek için peronlara inen yolcular, karşılarında beliren büyük billboardlara şaşkınlıkla baktı. Reklamlar yalnızca bir slogan taşıyordu: “İnsanlarda boy yüzde 80 genetik. En iyi bebeğinizi yapmanıza yardımcı olalım.”

İlk bakışta bir şaka sanılsa da kısa sürede reklamların arkasındaki şirketin Nucleus Genomics olduğu ortaya çıktı. Tüp bebek yönteminde embriyoları genetik özelliklerine göre taradığını ve ebeveynlere seçim imkânı sunduğunu belirten şirket, hem dikkat hem de tepki çekti.

Kimi insanlar bu fikri heyecan verici buldu; çünkü herkes çocuğunun sağlıklı ve başarılı olmasını ister. Ancak kimileri için bu teknoloji, “doğallığın sonu” anlamına geliyordu. Reklamların sosyal medyada hızla yayılmasıyla tartışma bir anda küresel boyuta taşındı.

EMBRİYO TARAMASIYLA GÖZ RENGİNDEN BOYA KADAR TAHMİN YAPILIYOR

Nucleus Genomics’in tanıttığı sistem, “genetik optimizasyon yazılımı” adı verilen bir araçla çalışıyor. Şirket, bu yazılımın 2000’den fazla genetik veriyi analiz ederek embriyolar arasında karşılaştırma yapılmasını sağladığını öne sürüyor.

Mastercard Türkiye’de 30. yılını kutladı
Mastercard Türkiye’de 30. yılını kutladı
İçeriği Görüntüle

Bu tarama yalnızca riskli sağlık durumlarını belirlemekle sınırlı değil. Göz rengi, saç rengi, boy ve hatta zekâ gibi fiziksel ve davranışsal özelliklere dair öngörüler de yazılımın sunduğu vaatler arasında.

Süreç sonunda ebeveynler, taramadan geçen embriyolar arasından hangisini seçmek istediklerine kendileri karar veriyor. Bu durum, şirketin “tasarım bebek” eleştirilerinin hedefi hâline gelmesine neden olsa da teknolojiye yönelik yoğun ilgi giderek artıyor.

Sipariş Bebek Dönemi Tartışması Göz Rengine Kadar Seçim Yapılabiliyor 1

“TASARIM BEBEK” SUÇLAMASI GÖLGESİNDE BÜYÜYEN ENDİŞELER

Reklamlar sosyal medyada paylaşıldıkça eleştiriler de sertleşti. Bir yolcu X’te, “korkutucu derecede distopik” ifadelerini kullanırken, başka biri “demek artık genetik müdahale meşrulaşmış” yorumunda bulundu.

Bilim çevrelerinde ise tartışma bambaşka bir eksene kaydı. Bazı uzmanlar bu sürecin genetik müdahale değil, risk azaltma amacı taşıdığını savundu. Tarihsel olarak kalıtsal hastalıkları önlemek için yapılan taramaların benzer bir mantığa dayandığını belirtenler, embriyo seçim sürecinin “zeka veya görünüş tasarımı” olarak nitelendirilmesinin yanlış olduğunu dile getirdi.

Öte yandan, etik uzmanları kontrolsüz rekabetin “biyolojik sınıf farkı” yaratabileceğinden endişe duyuyor. Çünkü bu tür hizmetlere erişim yalnızca belirli gelir seviyesine sahip ailelerle sınırlı olabiliyor.

Kaynak: Haber Merkezi