Kütahya’nın Simav ilçesinde meydana gelen depremlerin ardından bilim insanları bölgeyi inceledi. Bilim insanları, artçıların olağan karşılanması gerektiği görüşünü bildirdi.
Simav ilçesinde sabah saatlerinde meydana 4,5 ve 4,6 büyüklüğünde depremler meydana gelmişti.
Depremlerin ardından Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Simav Teknoloji Fakültesi Dekanı ve Jeoloji Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Cafer Özkul ile beraberindeki öğretim görevlileri, deprem bölgesinde incelemelerde bulundu.
Meydana gelen depremleri ilçeye bağlı Yemişli ve Maden köyleri arasında oluştuğunu bildiren Dekan Prof. Özkul, Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü olarak tüm ana bilim dallarından öğretim üyeleriyle sahaya geldiklerini söyledi.
Özkul, “Bu saha incelemelerimiz sırasında herhangi bir olumsuz emare veya herhangi bir yıkımla karşılaşmadık.” dedi.
“DEPREMSELLİK AÇISINDAN AKTİF”
Simav bölgesinin daha önce depremlerin yaşandığı bir bölge olduğunu hatırlatan Doç. Dr. Muzaffer Özburan, Ege graben sistemi içinde Simav grabeninin iki kenarında diri faylar olduğunu kaydetti.
Bu fayların aralıklarla deprem ürettiğini belirten Özburan, “Enerji biriktikçe ve bu enerji birikimi bu fayların kırılma noktasına eriştiğinde deprem üretiyorlar. Dolayısıyla bu çevrede başka diri fayların da bulunması nedeniyle depremsellik açısından aktif bir bölge.” diye konuştu.
“Harita üzerinde baktığımızda bu fayları görebiliyoruz.” diyen Özburan, şöyle devam etti:
“Pek çoğu çizilmiş durumda. 3-4 gündür meydana gelen depremlerin dağılımı bu faylarla tam olarak örtüşmemekle birlikte konuya ilişkin araştırmalarımız, incelemelerimiz devam ediyor, edecek.”
“6-6,5 CİVARINDA DEPREM ÜRETME POTANSİYELİ OLAN BAŞKA FAYLAR DA VAR."
Özburan, özellikle Simav grabeninin güney kenarındaki fayların büyük depremler üretme potansiyeline sahip olduğunu belirterek, "Çaysimav segmenti mesela 7,1 büyüklüğüne ulaşabilecek deprem üretme potansiyeline sahip bir fay. Bu bölgede genel olarak da 6-6,5 civarında deprem üretme potansiyeli olan başka faylar da var." diye konuştu.
Her büyük depremden sonra artçıların meydana geldiğini anımsatan Özburan, "Bunlar olağan durumlardır. Depremin büyüklüğüne göre bu artçıların devam etme süresi değişir. Bazıları aylar sürer, bazıları yıllar sürer. Bunları olağan karşılamak lazım." ifadelerini kullandı.
