Yüzyıllardır Anadolu’nun dağlık ve ormanlık alanlarında kendiliğinden yetişen kızılcık, son yıllarda bilinçli olarak bahçelerde de üretilmeye başlandı. Trabzon, Rize, Giresun, Ordu ve Samsun gibi Karadeniz illerinden Marmara’nın Sakarya, Kocaeli, Bursa ve Balıkesir bölgelerine kadar Türkiye genelinde üreticilerin ilgisini çeken kızılcık, yüksek gelir potansiyeliyle öne çıkıyor.
İç Anadolu’nun Ankara ve Çankırı’sında, Doğu Anadolu’nun Erzurum ve Erzincan’ında, hatta Ege ve Akdeniz’in yüksek rakımlı bölgelerinde başarıyla yetişebilen kızılcık, uzun ömürlü ve verimli yapısıyla çiftçilere uzun vadeli kazanç sağlıyor.
KİLOSU 500 LİRAYI BULAN KIRMIZI MUCİZE
Kızılcık, piyasada kilosu 500 liraya kadar alıcı bulabiliyor. Bir ağacın yaklaşık 100 yıl boyunca meyve vermesi, bu meyveyi sadece günümüzün değil, gelecek nesillerin de gelir kaynağı haline getiriyor. Üreticiler, yüksek piyasa değeri ve uzun verim ömrü sayesinde kızılcığı “çiftçilerin altın ağacı” olarak nitelendiriyor.
ŞİFA DEPOSU VE ÇOK YÖNLÜ KULLANIM
Kızılcık, yüksek antioksidan, vitamin ve mineral içeriğiyle doğal bir şifa kaynağı olarak öne çıkıyor. Anti-inflamatuar etkisiyle vücudu iltihaplanmalara karşı koruyan meyve, anti-diyabetik özellikleriyle şeker hastaları için destek sağlıyor. Karaciğer ve böbrek sağlığını güçlendiren kızılcık, kolesterolü dengeliyor ve kalp dostu olarak biliniyor.
Kış aylarında tüketildiğinde grip ve soğuk algınlığına karşı doğal bir kalkan oluşturan kızılcık, enerji verici yapısıyla günlük yaşamda da zindelik sağlıyor. Geleneksel olarak şerbet ve marmelatlarda kullanılan kızılcık, günümüzde meyve suyu, reçel, kurutulmuş atıştırmalıklar ve kozmetik ürünlerinde de değerlendiriliyor.
EKONOMİYE KATKI VE İSTİHDAM
Karadeniz’de kurulan kızılcık işleme tesisleri, meyveyi ihraç edilebilir ürünlere dönüştürerek yerel ekonomiyi canlandırıyor ve istihdam yaratıyor. Kooperatifler ve büyük tarım şirketleri de kızılcık alanına yatırım yaparak, bu ürünün gelecekte Türkiye tarımı için parlak bir seçenek olmasını sağlıyor.





