Marmara Denizi çevresindeki depremler, son dönemde halk arasında endişeye yol açtı. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü ile İstanbul Teknik Üniversitesi uzmanları, bu konuda vatandaşları bilgilendirmek adına önemli açıklamalarda bulundu.

Normal Sismik Aktivite Yoğunluğu

Prof. Dr. Haluk Özener, Marmara Bölgesi'nde yılda ortalama 900 depremin yaşandığını belirtti. Bu depremlerin büyük çoğunluğunun düşük şiddetli olduğunu ifade eden Özener, 4 ila 5 tanesinin ise 4'ün üzerinde şiddette gerçekleştiğini açıkladı. Bu durumu "normal sismik aktivite yoğunluğu" olarak değerlendiren uzmanlar, yaşanan depremlerin bu çerçevede normal olduğunu vurguladı.

Azerbaycan'ın Türkiye sınırında 4,5 şiddetinde deprem Azerbaycan'ın Türkiye sınırında 4,5 şiddetinde deprem

Fay Hattı ve Çınarcık Depremi

Özellikle Çınarcık ilçesinde meydana gelen 4.1 büyüklüğündeki depremin, Kuzey Anadolu Fayı'nın kuzey kolu üzerinde olduğunu belirten Prof. Dr. Haluk Özener, bu depremin diğerleriyle aynı kategoriye konulamayacağını ifade etti. Marmara Denizi'nde meydana gelen 5.1 büyüklüğündeki depremin de ayrı bir kol üzerinde olduğunu söyleyen Özener, bu durumun "normal sismik aktivite yoğunluğu" içinde değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti.

Türkiye'nin Deprem Gerçeği

Prof. Dr. Özener, Türkiye'nin deprem kuşağında bulunduğunu ve bu nedenle 4-5 büyüklüğündeki depremlerin olağan olduğunu belirtti. Ülkede günde 80 ila 100 arasında depremin meydana geldiğine dikkat çeken Özener, bu gerçeği kabul edip, toplum olarak depremle yaşama alışkanlığı kazanmanın önemine vurgu yaptı.

Bilim İnsanlarının Beklentisi

Prof. Dr. Ziyadin Çakır ise Marmara Bölgesi'nde büyük bir depremin beklendiğini belirtti ve bu konuda bilim insanlarının hemfikir olduğunu söyledi. Ancak, yaşanan son depremlerin İstanbul depreminin habercisi olmadığını ifade eden Çakır, bu depremlerin olağan sismik aktivite içinde değerlendirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Kentsel Dönüşüme Hız Verilmeli

Çakır, özellikle İstanbul'da kentsel dönüşüm faaliyetlerine hız verilmesi gerektiğini vurgulayarak, depreme hazırlıklı olmanın kentsel dönüşümle mümkün olacağını ifade etti. Büyük risk taşıyan bölgelerin öncelikli olarak dönüştürülmesi gerektiğini belirten Çakır, bu sürecin ev sahipleri ve müteahhitler için daha cazip hale getirilmesi gerektiğini söyledi. İstanbul'da kentsel dönüşümün hızla tamamlanması, ilerideki depremlerde can kayıplarını minimuma indirebilir.

Sonuç ve Değerlendirme

Marmara Bölgesi'nde yaşanan depremler, bilim insanlarının normal sismik aktivite olarak değerlendirdiği olaylar arasında yer alıyor. Ancak, uzmanlar, toplumun deprem gerçeğiyle yüzleşmesi ve kentsel dönüşüme ağırlık vermesi gerektiği konusunda uyarıda bulunuyor.

Muhabir: Eray Özden Akça