Küresel olarak, iklim değişikliği, savaşlar ve gıda fiyatlarının artışı, dünya genelinde su ve gıda sorununun büyümesine neden oluyor.
Birleşmiş Milletler'e (BM) bağlı Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) kuruluşunun anısına 1945'ten bu yana 16 Ekim, "Dünya Gıda Günü" olarak kabul edilmektedir.
"Dünya Gıda Günü", dünya çapında sağlıklı beslenmeye erişim konusunda sorun yaşayan ve akut yetersiz beslenme ile mücadele eden milyonlarca insanın sorununa dikkat çekmektedir.FAO, hızlı nüfus artışı, ekonomik büyüme, kentleşme ve iklim değişikliğinin dünya su kaynaklarını ciddi şekilde tehdit ettiğini vurgulamaktadır. Su kaynaklarının hızla tükenmekte olduğuna dikkat çekilmektedir.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ
İklim değişikliği, su ve gıda sorununun ana nedenlerinden biri olarak kabul edilmektedir. ABD Çevre Koruma Ajansı'na göre, iklim değişikliğinin yarattığı olumsuz hava koşulları, tarım arazilerine zarar vererek mahsullerin azalmasına yol açmaktadır.
Sıcaklık ve yağışların düzensizliği, böceklerin artmasına, hastalıkların yayılmasına ve tarım arazilerinin zarar görmesine neden olmaktadır.
Şiddetli yağışlar toprağı aşındırarak içindeki besin maddelerini kaybetmesine sebep olurken, su seviyelerinin yükselmesi tarım arazilerinin sular altında kalmasına yol açmaktadır.
Su sıcaklığı artışı okyanuslar, denizler ve göllerde balık ölümlerine neden olmaktadır.
Özellikle şiddetli kuraklığın El Nino hava olaylarının etkisiyle artması, milyonlarca insanı yoksulluğa sürükleyebilir.
FAO'ya göre, son yıllarda seller yaklaşık 2 milyar dolarlık küresel kayba yol açarak 2 milyardan fazla insanı etkiledi. Sadece Afrika'da 2022'de seller nedeniyle 2 bin kişi hayatını kaybederken, Pakistan'da 8 milyon kişi evlerini terk etmek zorunda kaldı.
GIDA FİYATLARINDAKİ ARTIŞ KÜRESEL AÇLIĞI TETİKLİYOR
Dünya Bankası'na göre, Kovid-19 salgınının ardından tedarik zincirindeki sorunlar hafiflemiş olsa da, Rusya-Ukrayna Savaşı nedeniyle gıda, emtia, enerji ve diğer temel ürünlerin fiyatları yüksek seyretmektedir. Bu savaş, gübre sektörünü etkileyerek tahıl fiyatlarının artmasına yol açmaktadır.
Yükselen gıda fiyatları, artan enerji maliyetleriyle birleşince, düşük ve orta gelirli ülkelerde yaşam maliyeti krizi yaşanmaktadır.
Savaşla birlikte uygulanan gıda ihracat yasakları ve sınırlamaları gıda fiyatlarını etkilemektedir. Bu kısıtlamaların hafifletilmesi ve Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması gibi adımlar, tahıl piyasalarının istikrara kavuşmasına yardımcı olabilir, ancak küresel tehdit devam etmektedir.
Dünya Bankası'nın verilerine göre, dünya genelinde gıda fiyatları enflasyonu hala yüksek seyretmektedir. Gıda fiyatları enflasyonu, 165 ülkenin yüzde 79,4'ünde genel enflasyonun üzerinde seyretmektedir. Bu, özellikle dezavantajlı grupların gıda erişimini olumsuz etkilemektedir. Bu durumdan en fazla etkilenen bölgeler Afrika, Kuzey Amerika, Latin Amerika, Güney Asya, Avrupa ve Orta Asya'da bulunmaktadır.