Türk Müziği Bölümü’nde öğrenim gören iki genç, müzik aracılığıyla hem kendi hikâyelerini yeniden yazıyor hem de benzer durumdaki öğrencilere umut oluyor. Ardahanlı 21 yaşındaki Ceren Altun ve Adanalı 19 yaşındaki Helen Güçlü, sanatın insanın önündeki tüm sınırları kaldırabileceğini kanıtlıyor.

“HAYALLERİM İÇİN HER GÜN DAHA FAZLA ÇALIŞIYORUM”

Uşak'ta çocuk yaşta başladığı dokumacılığı 50 yıldır sürdürüyor
Uşak'ta çocuk yaşta başladığı dokumacılığı 50 yıldır sürdürüyor
İçeriği Görüntüle

Doğuştan görme engelli olan Ceren Altun, çocuk yaşta müzikle tanıştı. İlkokul yıllarında piyano çalmaya başlayan Altun, ortaokulda ses eğitimine yönelerek müzikteki yeteneğini fark etti. 2023 yılında Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nın yetenek sınavlarını kazanan genç sanatçı, şu anda Türk Müziği Ses Eğitimi Dalı’nda öğrenimini sürdürüyor.
Altun, eğitim sürecinde kimi zaman zorluklarla karşılaştığını ancak hiçbir zaman pes etmediğini söylüyor:

“Bazen diğer arkadaşlarımdan daha fazla çalışmam gerekiyor ama bundan keyif alıyorum. Müzik benim için bir yol arkadaşlığı gibi. Herkes hayallerinin peşinden gitmeli.”

Gelecekte Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde ses sanatçısı olarak görev almayı hedefleyen Altun, müziği hem bir meslek hem de bir yaşam biçimi olarak görüyor.

“MÜZİK BENİM İÇİN BİR UMUT KAPISI OLDU”

Prematüre doğum sonrası görme yetisini kaybeden Helen Güçlü, küçük yaşta öğretmenlerinin teşvikiyle müzikle tanıştı. Ailesinin desteğiyle kendini geliştiren genç yetenek, 2023 yılında Anadolu Üniversitesi Türk Müziği Bölümü Halk Müziği Ses İcracılığı Dalı’nı kazanarak büyük bir hayalini gerçekleştirdi.
Güçlü, konservatuvara kabul edilmesinin hayatında dönüm noktası olduğunu belirtiyor:

“Müzik sayesinde kendimi ifade etmeyi öğrendim. Akademisyen olup müzik eğitiminde engelli bireylere katkı sunmak istiyorum.”

Bugün sahne deneyimlerinden aldığı güçle eğitimine devam eden Güçlü, kararlılığı ve tutkusuyla çevresine örnek oluyor.

“ENGELLERİ EĞİTİM SÜRECİNDE HİSSETMİYORUZ”

Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Türk Müziği Bölümü Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Meriç Düzbaş, öğrencilerinin başarılarıyla gurur duyduklarını dile getiriyor.

“Bölümümüz 2017 yılında kuruldu ve her yıl 15 öğrenci kabul ediyoruz. 2 kontenjan da engelli öğrenciler için ayrılıyor. Helen ve Ceren bu kontenjanlardan yerleşti. İkisi de olağanüstü başarılı. Engellerini eğitim sürecinde hiç hissettirmiyorlar.”

Düzbaş, öğrencilerin disiplinli çalışmalarıyla kısa sürede büyük ilerleme kaydettiklerini ve müziğe olan sevgilerinin tüm konservatuvar camiasına ilham verdiğini söylüyor.

SANAT ENGEL TANIMIYOR

Ceren Altun ve Helen Güçlü’nün hikâyesi, sanatın birleştirici ve iyileştirici gücünü bir kez daha gözler önüne seriyor. Görme engelli olmalarına rağmen müzikten vazgeçmeyen bu iki genç kadın, hem toplumsal önyargılara meydan okuyor hem de engelli bireylerin sanatsal eğitimdeki görünürlüğünü artırıyor.
Eskişehir’de filizlenen bu iki başarı hikâyesi, Türkiye’de sanatın herkes için erişilebilir olabileceğini hatırlatıyor.

Kaynak: AA