Gün boyunca zihnimiz yüzlerce kararla meşgul olurken, bu kararların hangi saatte alındığı da en az kararın içeriği kadar önemlidir. Bilimsel araştırmalar, özellikle gece saatlerinde verilen kararların sağlıksız, aceleci ve pişmanlık doğurabilecek sonuçlara yol açtığını göstermektedir.
1. Uyku eksikliği karar kalitesini düşürüyor
Uyku kaybı; dikkat, bellek ve karar verme süreçlerini olumsuz etkiler. Baltimore’da yapılan araştırmalara göre, uykusuzluk riskli karar alma eğilimini artırır. Beş gece boyunca kısıtlı uyku alan bireylerin bilgi toplama süresi kısalmış, daha fazla hata yaptığı gözlemlenmiştir. Bu da vücut saatimiz bozulduğunda karar verme mekanizmasının da zarar gördüğünü kanıtlar.
2. Karar yorgunluğu: Gün sonunda beynimiz tükeniyor
“Decision fatigue” yani karar yorgunluğu, gün içinde verdiğimiz onlarca kararın zihinsel kaynaklarımızı tüketmesi anlamına gelir. Araştırmalar, bu durumun özellikle akşam saatlerinde düşünmeden karar alma eğilimini artırdığını gösteriyor. Sonuç olarak, irade düşer, hata oranı yükselir.

3. Bilişsel performans gün içi ritme bağlı
Beyin fonksiyonlarımız sabah saatlerinde daha aktiftir. Uzmanlara göre, en sağlıklı karar saatleri 08.00 – 13.00 arasıdır. Gün ilerledikçe zihinsel keskinlik azalır ve kararlar daha yüzeysel hale gelir. Özellikle gece yarısından sonra alınan kararların pişmanlık doğurma ihtimali bilimsel olarak yüksektir.
4. Geceleri moral ve etik kararlar bozulabilir
Araştırmalar, gece saatlerinde verilen kararların yalnızca bilişsel değil, etik açıdan da zayıf olduğunu ortaya koymuştur. Uyku ve sirkadiyen ritmin bozulması, ahlaki değerlendirme becerilerini düşürebilir. Bu nedenle, kişisel ya da profesyonel kritik kararların geceye bırakılması önerilmez.




