ABD Merkez Bankasının (Fed) bu haftaki faiz kararı toplantısı piyasaların ana gündemi oldu. Faiz oranlarında değişiklik beklenmezken, ekonomik veriler ve siyasi baskılar Bankanın politikalarında belirleyici olmaya devam ediyor.

ABD Başkanı Donald Trump’ın Fed Başkanı Jerome Powell’a yönelik eleştirileri Bankanın bağımsızlığı konusunda tartışmaları artırdı. Trump’ın Powell’ı görevden almayacağına dair açıklamaları endişeleri bir nebze azaltırken, faiz indirimi baskısının sürmesi, Fed’in karar süreçlerinde siyasi etki tartışmalarını canlı tutuyor.

Ekonomik veriler beklemede kalma kararını destekliyor

Son dönemde açıklanan makroekonomik veriler, ABD ekonomisinin dayanıklılığını koruduğunu gösteriyor. Bu da Fed’in beklemede kalma kararını destekleyen en önemli faktörlerden biri olarak değerlendiriliyor.

Commerzbank ABD Fed Ekonomisti Bernd Weidensteiner, "Fed’in bağımsızlığı onlarca yıldır olmadığı kadar tehdit altında." değerlendirmesinde bulunarak, Powell’ın büyük bankalardan destek gördüğünü, Hazine Bakanı Scott Bessent’in Powell’ın görevini 2026’ya kadar sürdürebileceğini açıkladığını hatırlattı.

Weidensteiner, Fed’in bu toplantıda faiz oranlarını değiştirmeyeceğini, ancak eylül ayında indirime gidebileceğini belirtti:
"Donald Trump’ın uluslararası anlaşmalarının çoğu o zamana kadar tamamlanmış olacak. Bu durum uzun vadeli tarifelerin etkisini öngörmeyi kolaylaştıracak ve Powell’ın para politikasını ayarlaması için gerekli netliği sağlayacaktır."

Faiz kararında görüş ayrılıkları

Uzmanlar, bu toplantıda faiz kararının oy birliğiyle alınmasının zor olacağını öngörüyor. Fed Yönetim Kurulu Üyesi Christopher Waller para politikasının hâlâ sıkı olduğunu ve indirimin gündeme gelebileceğini belirtirken, Denetimden Sorumlu Başkan Yardımcısı Michelle Bowman daha hızlı indirim ihtimaline açık görünüyor.

Altın güne durağan başladı, Kütahya’daki son durum
Altın güne durağan başladı, Kütahya’daki son durum
İçeriği Görüntüle

Piyasalarda Eylül ve Aralık beklentisi

Rabobank Kıdemli ABD Stratejisti Philip Marey, Fed’in bağımsızlığını tamamen kaybetmesini beklemediklerini ifade ederek, "2026’da faiz indirimi eğilimi, Fed’in para politikasını Trump’ın etkisinden tamamen uzak tutabileceği ihtimalinden daha yüksek olacak." dedi.

ING Başekonomisti James Knightley, aralık ayında bir faiz indirimi için hazırlık yapılabileceğini, Pantheon Macroeconomics Kıdemli Ekonomisti Oliver Allen ise işgücü piyasasındaki gelişmelerin Fed’i eylül ayında indirime yönlendirebileceğini öngördü.

Kaynak: AA