Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Deniz atıklarını “çevreci koleksiyona” dönüştürdü

Marmara Denizi‘nde 10 farklı

Marmara Denizi‘nde 10 farklı bölgede dalış yapan müzisyen ve iş insanı Nedim Kuru, denizin dibinden çıkardığı malzemeleri “çevreci koleksiyona” dönüştürdü.

Çocukluktan gelen deniz tutkusunu son 10 yılda çeşitli bölgelerde dalışlar yaparak hobiye dönüştüren Kuru, Marmara Denizi’nin yapısını ve balık çeşitliliğini incelerken, bir yandan da çevreci anlayışla denizin dibindeki atıkları karaya çıkarıyor.

Kuru, İstanbul’da Ortaköy, Zeytinburnu, Yeşilköy, Caddebostan, Büyükada, Büyükçekmece ve Semizkum’da, Tekirdağ Şarköy’de, Balıkesir Erdek’te ve Yalova Çınarcık’ta gerçekleştirdiği dalışlarda, denizin dibinden çıkardığı yosun tutmuş ya da oksitlenmiş malzemeleri koleksiyona dönüştürdü.

10 yıldır her fırsatta dalış yaptığını anlatan Kuru, denizin altının üzerinden daha keyifli olduğunu ifade etti.

Denizlere çocukluğundan beri ayrı bir ilgi duyduğunu aktaran Kuru, her dalışta balık ve bitki çeşitliliğini incelediğini, suyun altının ayrı bir alem olduğunu ve buna dahil olmanın tarifsiz bir duygu olduğunu kaydetti.

Deniz atıklarını çevreci koleksiyona dönüştürdü

“Çevremize duyarlı değiliz, denizin dibi çöp kaynıyor”

Nedim Kuru, yaşam alanları ve çevrenin kirletilmesinin insanların yaşam kalitesini de etkilediğini vurgulayarak, “Nasıl ki evinizin salonuna çöp atmıyorsanız, yediğiniz çekirdekleri evinizin salonunda halının üzerine atmıyorsanız, sahil kenarında da karada da denizde de çöpe atmamalısınız. Aslında bunu söylemeye gerek bile yok ama maalesef bu konuda biraz zayıfız. Çevremize duyarlı değiliz, denizin dibi çöp kaynıyor. Biz insan olarak çevremizi korumalıyız.” ifadesini kullandı.

Silivri’deki dalışında muska bulduğunu anlatan Kuru, “Bozulmak istenen bir büyü bulmuştum. Muskaya sarılı bir kağıt parçası. Rulo halindeydi. Arapça ya da İbranice, tam anlayamadım. Muskanın yanında olduğu için büyü olduğunu anladım. Bozulmak istenilen büyüler genelde hep denizin içine atılıyor.” dedi.

Kuru, koleksiyonu ilerleyen zamanlarda halka açık alanlarda sergilemek istediğini ya da bu konuda oluşturulacak sergilere hibe edebileceğini sözlerine ekledi.