Ülkede benzer felaketler yaşanmaması adına, her zaman uluslararası standartlara uygun ve her daim denetlenebilir çimento üretimini birinci öncelik olarak gördüklerini ve görmeye devam ettiklerini belirten Yücelik, şunları kaydetti:
2023 yılı son çeyreğinde yüzde 10,8 büyüyen inşaat sektörü, yılı yüzde 7,8 büyüme ile tamamladı. İnşaat sektöründeki bu yükseliş, inşaat endüstrisinin en önemli paydaşlarından biri olan çimento sektörünün geleceği için umut verici oldu. 2023 yılında yaşadığımız deprem felaketlerinin ardından bilindiği üzere kentsel dönüşüm projeleri başta olmak üzere, deprem bölgesinin yeniden inşa edilme planı devreye girdi. 2024 yılında, geçen yılki iç satış rakamlarının üzerinde ilave bir artışın yaşanmayacağını öngörüyoruz. Dolayısıyla iç satışların 2023 yılına benzer rakamlarda seyretmesini ve bu yılın daha durağan geçmesini bekliyoruz. Dış piyasaya bakacak olursak, enerji maliyet artışları ve global piyasalarda dalgalanmaların yaşanmaması durumunda, sektör olarak 2024 yılında da 2023’e benzer bir tabloyla karşılaşacağımız ve aynı seviyede yılı tamamlayacağımız kanaatindeyiz."Sektör, ülkemizin 2053 net sıfır hedefiyle 'Türkiye’nin Yeşil Kalkınma Devrimi'ni destekliyor"
Yücelik, Türk çimento sektörünün, aynı zamanda çimento ve klinker toplamında dünyada ikinci büyük ihracatçı konumunda yer aldığını ve 100'den fazla pazara hizmet verdiğini ifade ederek, 120 milyon tona eşdeğer çimento kapasitesine sahip olan sektörün, Türkiye geneline yayılan 56 entegre ve 21 öğütme olmak üzere toplam 77 fabrikada üretim yaptığını kaydetti.
Yücelik, çimentonun ekonomik verilerin ötesinde stratejik bir ürün olduğunu vurgulayarak, "Sanayiciler olarak yalnızca üretim-satış rakamlarına odaklanmıyoruz. Asıl hedefimiz düşük karbonlu üretimi sağlamaktır. Sektörümüz, yeşil mutabakata uyum, alternatif yakıt ve ham madde kullanımı, enerji verimliliği ve dijitalleşme gibi konulara da büyük önem veriyor. Düşük karbonlu üretim yol haritamızda, alternatif yakıt ve ham madde kullanımı, düşük klinkerli üretim, enerji verimliliği ve teknolojik yatırımlar gibi konular önceliklidir." şeklinde değerlendirmede bulundu.TÜRKÇİMENTO Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve ÇEİS Yönetim Kurulu Başkanı Konukoğlu da çimento sektörü olarak taşıması zor ağır bir yük taşıdıklarını kaydederek, çimento lojistiğinin maliyetli bir ürün olduğunu aktardı.
Konukoğlu, "Çimentonun kilosu 2 lira 10 kuruş, maliyetin yüzde 70’i enerjiden geliyor. Bugün bir tesisin kurulma maliyeti 300 milyon dolar civarında fakat bizim başka maliyetlerimiz de var. Her yıl fabrikalarımızda 12-13 milyon dolarlık bir revizyon yapmamız gerekiyor." açıklamasını yaptı.Türkiye’nin kişi başı çimento tüketim potansiyelinin azami 1000-1100 kilolara kadar çıkabileceğini belirten Konukoğlu, şunları kaydetti:
"Bizim bugün sektör olarak 120 milyon ton kapasitemiz var. Bu kapasite ile bizim nüfusumuz 150 milyon olmalı ki dışarıya satmadan içerde kullanabilelim. Yeni tesisin açılması, ülkemizin karbon azaltımı konusu göz önüne alındığında yöneticilerimizin takdirindedir. Çimento firmaları olarak minimum 45 günlük stokumuzun elimizde bulunması gerekiyor." KAYNAK: AA