Köşe Yazıları

“KÜTAHYA’DA EVLEN İSTANBUL’DA EĞLEN” SÖZÜ BOŞUNA SÖYLENMEMİŞTİR

Abone Ol

Herkesi övecek halimiz yok; biraz da kendimizi övelim. Kütahyalı bayanlar Kurtuluş Savaşı’mızda erkekleriyle birlikte dövüşen bayanlardır. Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerine ilk harcı atanlardır. Osmanlı Devleti’nin şehzadelerine analık yapmışlardır. Evlerini mutlu kılmak için bahçelerinde, tarlalarında birçok ürün yetiştirmişlerdir. Harman mevsimi geldiğinde Sarı öküzü düvene bağlamış, buğday, arpa, yulaf üretiminde erkeklerinden daima bir metre önde olmuşlardır. Büyükbaş ve küçükbaşlar onlardan sorulmuştur. Süt ürünlerinin üretiminde hep onlar vardır. Yağ, yoğurt, kaymak, peynir, lor, ekmek, haşhaşlı çörek ve çeşitli böreklerde hep onların elleri vardır.

Benim de akrabalarımın yaşadığı örneğin, Sekiören köyünde Kütahya’nın aroması yüksek çileğini, kansere iyi gelen sarımsağını, nefis, kuru fasulyesini, güzel turşularını, birçok kentin “Sadece biz üretiriz” dediği tarhanayı, eskisi gibi olmasa da kırmızı havuç, turp, ısırgan otunu, ünlü cücem eriğini, nefis elmayı daha nicelerini hep Sekiörenli bayanlarımız üretiyor, hatta pazarlıyorlar. Bu inançlı, yürekleri Allah sevgisiyle dolu dolu olan Kütahya’nın diğer bütün köylerinde de durum aynıdır. Bir başka örnek de vereyim; bir ara Tavşanlı Belediyesi sınırları içindeki 19 mahalleden biri olan Moymul Mahallesi bayanları yıllardır mahallenin koruması altındaki, doğal mera konumundaki Moymul Ovasında yüzlerce büyükbaştan ürettikleri nefis sütleri (manda ve inek sütü) peynire, kaymağa, yoğurta dönüştürmüşlerdir. Mahallede adeta her evin bahçesinde bir ahır vardı. Daha sonra belediyenin aldığı yasakla büyükbaş hayvan besiciliği sonlandırıldı. Bugün az da olsa Moymullu bayanlar bu işi sürdürüyorlar. Tavşanlı’nın 87 köyünde evlerin gerçek efendileri bayanlardır. Erkekler kahve köşelerinde, sohbet odalarında gevezelik yaparken onlar hep üretmişlerdir ve üretmeyi de sürdürmektedirler. Kütahya her alanda mükemmel bayanlarıyla ünlenmiştir. Hiç uzağa gitmeye gerek yok; değerli gazetemin yazı ailesi bireylerinden başta değerli hanımefendi Semra Sarıışık Tozaraydın Kütahya Ekspres’in sahibidir ve patronudur. Değerli meslektaşım, Tavşanlı’nın Sesi gazetesini ayakta tutan Selma Kocabaş Aydın’dır. Gürallar bile muhteşem bayanlar tarafından her geçen gün daha da ünleniyor. Kadın müdür ve memureler, kadın bankacılar, müdür ve öğretmenler, avukatlar, doktorlar diş tabipleri, örneğin siyasetçilerimiz, birçok girişimlerin başkanları, milletvekillerimiz, subay ve polislerimiz, vali ve kaymakamlarımız. Muhtarlarımız, sendikacılarımız, vakıf yetkilileri, dernek sorumluları, eczacılarımız, hemşire ve ebelerimiz, mühendislerimiz, mimarlarımız, sporcularımız ile gurur duyuyoruz. Hepsi de Cumhuriyetimizin kazanımlarıdır. Kütahya da karınca kaderince her alanda bayanlarımızın bulunduğu bir ilimizdir.

Kütahyalı bayanın kendi nevi şahsına münhasır özellikleri vardır; Kütahyalı bayanlar, girdikleri ailelere gurur yaşatmışlardır. Yuvalarını istisnalar dışında dağıtmamışlardır. Erkeklerine ihanet etmemişlerdir. En ağır yükü, yani sırrı taşımasını bilmişlerdir. Sabırlı olmuşlar adeta örse, kuvvetli olmuşlar çekice dönüşmüşlerdir. Hayırlı evlatlar yetiştirmişlerdir. Bu aziz vatan için şehit düşmüş evlatlar doğurmuşlardır. Birçok kişiye: “Komşun olacaksa Kütahyalı olsun” dedirtmişlerdir. Kütahya’da dedikodu yoktur. Kütahyalı bayanların eli ve kalbi doğrudur. Kütahyalı bayan evinden bir başka aileye gelin giderken ardından seslenen ve: “Sakın geri gelme. Gelinliğin kefenin olsun. Gittiğin ev evin olsun” öğüdü veren büyüklerini mahcup etmemişlerdir. Şeyh Edebali gibi düşünmüşler ve üç kişiye: “cahiller arasındaki âlime, zenginken fakir düşene ve hatalıyken itibarını kaybedene” hep acımışlardır. Yunus Emre gibi davranmışlardır. Dünyadan ahreti istemiş, dünyaya öyle el uzatmışlardır. Kılıçla yaptırılamayacak birçok işi, kendine has, güler yüzü ve tatlı diliyle yaptırmasını bilmişlerdir. Kızgınlık anında sevi göstermesini bilmişlerdir. Hayırseverdirler. Bir hayır için boynundaki kolyeyi, kolundaki bileziği çıkarmasını bilmişlerdir. Kabirleri en çok ziyaret edenler bayanlardır. Kütahyalı bayanlar da böyledir. Kütahyalı bayanlar evlerinin önünü süpürmüşler, temiz bir Kütahya için çaba göstermişlerdir. Kandil gecelerinin en vazgeçilmezleri, müdavimleri olmuşlardır.

Ben 1 Kasım 1964 tarihinde Kütahyalı bir hanım kız ile evlendim. Babası merhum İbrahim Atasayan şeker fabrikasında çalışmış. Ağabeyi Hikmet Atasayan azot fabrikasına yıllarını vermiş. Dürüst, namuslu, mütevazı bir aile, Atasayan ailesinin hayatta kalan bireylerine sağlık ve afiyet, ebediyete göçenlerine Allah’tan rahmet diliyorum. Eşim Mediha Atasayan Alpagut benim için değerlidir. 58 yıldır beraberiz. Allah ömür verirse daha nice yıllar birlikte olacağız. Ben Bursa’da doğmuş, Kütahya’da evlenmiş bir Kütahyalıyım. Ömrünü yıllarca Tavşanlı’da geçirmiş bir Tavşanlılıyım. Bir başka ifadeyle Kütahya’nın Fahri Avukatıyım. Allah Kütahyalı bayanları mutlu, huzurlu, bereketli kılsın. Yazımın başında da söyledim; Kütahya’da evleneceksiniz. Ama nerede eğlenecekseniz eğlenin buna sözüm olmaz.